12 Temmuz 2017 Çarşamba

Evdeki Yeşiller

  Benim succulentlerin çoğu çürüdü gitti.Ya yerlerini yadırgadılar ya çok fazla su verdim yada bir sürü farklı bakım isteyen çeşidi bir arada koydum ondan yada tamamen benim beceriksizliğimden.Ama gel gör ki oğlumun "kırpık" adını verdiği ve latince adını şuan hatırlayamadığım bu arkadaş çoştu gidiyor.
Yeni yeni açık yeşil renkte başlar veriyor.Her sabah kalkınca onu seviyor,minnak elleriyle okşuyor "büyü emi benim tatlımmm,çok güzelsin senn" diyor.Sonra "yazık diğerlerine kıskanmasınlar" diyerek benimkileri de accık okşuyor,öpüyor saolsun:) 
Bu boncuklarda benimkiler.Adı "bonibon" yada "bezelyecik" olmalıymış birisine göre.Bakalım bunnar nasıl olacak merak ediyorum.Duruma höre daha sonra kaktüs vs de almak istiyorum.

9 Temmuz 2017 Pazar

Bir Dikili Ağacı Olmalı İnsanın

   Artık gölgesinde oturup,meyvesini yiyebileceğin,sırtını yaslayıp dinlenebileceğin bir ağacın var oğlum.Beraber büyüdüğünüzü görmek nasip olur umarım.
    Berkay sabah dedesiyle elma fidesini dikti,boyu kadar olan birde şeftalisi var kuzumun.Tema'ya adına bağışlanan fidanlarımız var ama bu sefer farklı çünkü kendi eli değdi,kısmetse emeğide olacak üzerinde.Belki ilerde çocukları bile tadabilecek meyvelerinden..Anne hayallere daldı hemen tabi.
  Haydarpaşa Kitap Günlerinde Tefrika Yayınlarından aldığım Küçük Aziz Nesin ve Kiraz Ağacı kitabını yanımda getirmiştim.

Piknikte okuduk kimbilir kaç kez çok sevdik ikimizde.Ve hatta minnağı çok özendirmişti "bizde ekelim kiraz,o zaman büyürüm ve ağacımın altında ben sana kitap okurum anne" demişti.O an neler hissettiğimi az çok anlar anneler.Ahhhh seni çoook seviyom be çocuk! Uzun ve sağlıklı bir ömrün olsun inşallah.Ağacın büyüsün,dallanıp budaklansın da altında beraber oturalım yine.
  Benim yetiştiğim kültürde her yeni doğan çocuğun adına bir ağaç dikilir.Ama kendinin bunu istemesi ve yapması ayrı bir zevk.Verdiği emeğin karşılığını almak için sabretmesini doğal yoldan öğrenecek ne mutlu bize.


8 Temmuz 2017 Cumartesi

İçindeymişik Yeşilmişik

  Denizli,havuzlu, güneşli tatile 1 Mayıs bayramını fırsat bilip Antalya'da başlamıştık.Bu sefer Ramazan Bayramını fırsat bilip Sinop'a gittik.Öncesinde Safranbolu'yu iyice gezdik.Köy hayatı düşündüğüm gibi İceoğlanı biraz olsun sakinleştirebildi fakat oradakiler bile enerjisine şaşırdı😆 Sabah erkenden kalkıp soluğu tavukların yanında alıyordu.Elinde yumurta,suratında kocaman bir sırıtış kahvaltı hazırlayım diye yanıma geliyordu.Tüm zamanı bahçede bazen buz gibi akan çayın kenarında kimi zaman da ormanda geçti gitti.Ormana mantar toplamaya çıktık,piknik yaptık..hem sıcak hem serin missssler gibi tertemiz hava! Tv yok,tablet yok,kamyonu dışında oyuncak bile yok.Bol bol su böreği,sarma,keşkek,çörek ve ev yapımı baklava var ohhhh ye ye etlendim,göbek yaptım.


bir süre sonra uyudu ben kitap okudum.İlk defa çocukla gittiğimiz bir yerde bu kadar uzun vakit geçirdik; 6 saat! 6 saatlik piknikle kendimizi aştık ayol ahah.Mangal,çay,meyve,kitap okuma,hamak keyfi,gürgen toplama,mantar toplama,hayal kurma,boş boş oturma,kahve.. 
Yolda gezinirken kaplumbağa,kirpi,tilki gördük.Kurbağa,eşek,keçi,tavuk,inek ne varsa gördü,konuştu onlarla.Ağaçlardan meyve topladı yedi.Kendi fidesini dikti ki bir sonraki postun konusu o.Issız koylara gittik, kumlara yayıldık,koştuk,taş topladık,müzik dinledik..bir baktım hayatımın aşkı iki erkek suyun kenarında gülüşerek oynuyor,iyice dedim kaydet bu anları hafızana Giz,asla ama asla unutma! Kıymetini bil,şükret! Tek duam onlarla ve sağlıkla yaşlanmak umarım nasip olur.Bu değerli anılarda gözde yaşlarla değil gülerek anılır.
   Çok eğlendi oğlum,doğal doğal yedi içti.Akşamları pelte gibi uyudu(k).Eşimin dedesinin evine çıktık, dağ yolunun üzerinde eski kerpiç evlerden,karşısı papatya tarlası ama alabildiğine..dinlendik orda rüzgar arada bir esiyor öyle güzel sesler çıkıyor ki yapraklardan bazen video çekip attım instagram da herkes sordu neresi diye:) 
Çiçekler topladık,sohbetler ettik oğlumla.Araba çıkar,birşey olur derdi olmadan koştu özgürce yeşillerin içinde.Tabi köy ahalisi şaşırdı bize böyle doğada boş boş niye dolaşıyoruz diye:) Çok güzel geldi bu tatil bize çok.Yine yapmalı, havalar bozmadan gidip keyfini çıkarmalı cıstak cıstak müzikler çalmayan,tombik kırmızı ingiliz turistlerin ve slip mayolu rus erkeklerinin olmadığı o güzel sahilleri,koyları..itiş kakış yer derdi olmadan,duman altı olmadan yapılan piknikleri.. Bekle bizi Karadeniz yine geliciiiz! 

7 Temmuz 2017 Cuma

Su Tabancası Sorunsalı

   Bu haltıda yedik ya en sonunda ben daha ne diyeyim a dostlar? Öncelikle "Anne olunca bunu yapmam yeaaa" dediğim bir iki şeyi bana güzelce yedirdiği için buradan minnak oğluma teşekkürü borç bilir,daha da büyük konuşmam anacım sizde akıllı olun derim yoksa bu minnaklar aklınızı alıyollağ🙈 Tabi ki markete gidip çocuğu evde uyur vaziyette bırakma,ağlayınca oto koltuğundan çıkarma gibi uç şeyler asla yapmam ama mesela silah almam diyordum su tabancası aldım.Ay ama çok ta keyifli be! Moda sahilde doyasıya oynadık daha doğrusu o oynadı,dönerken benim her yanımdan şıpır şıpır sular damlıyordu🤣 

Tatil yerlerinde,
havuzlarda,akşam gittiğimiz parklarda her yerde çocukların elinde var,bakıyor güle oynaya koşarak çocuklar oynuyor özendi yavrucak.Düşündüm bi çocukken nasıl keyif alırdık kuzenlerimle,kardeşimle böyle oynamaktan.Ve hiç birimiz şiddet yanlısı olmadık,oyunu tadında bıraktık.Kardeşim askerdeyken bile silah eline bir kez aldı talim için (onda bile söylenerek) resmi bayramdı o şekilde tek bir fotoğrafı var.Şimdilerde çocukların silah görmeme gibi bir lüksüde yok,havaalanına gidiyoruz ohal var her yer taramalı tüfekli özel kuvvet polisleriyle dolu keza şehrin meydanları aynı durumda..en azından anlıyor artık silah dediğin şey "güvenlik kuvvetlerince" ve "gerektiğinde" kullanılmalıdır.Daha da yapabileceğim bir şey yok artık ben üstüme düşeni yaptım zaten, yapıyorumda.Barışçıl bir çocuk yetiştirdiğime inanıyorum.Ölme,vurma,zarar verme temalı oyunlar oynamıyor , öfkeli olduğu zamanlarda hararetli şekilde konuşarak anlatıyor ve çözmeden asla yakanı bırakmıyor.  
  "Silah korunma amaçlıdır annecim ve eve alınması iyi değil! Bizi zaten polisler,askerler koruyor bizim silaha ihtiyacımız yok.Kötü insanlar silah kullanır ve birilerini yaralayabilirler." şeklinde anlatıyoruz gördüğü zamanlar.Hatta ilk defa bir arkadaşında oyuncak siyah bir silah gördü bu kış ve kaptığı gibi çocuğun annesine gitti "Bunlar çok sakıncalı bilmiyormusun sen? Böyle pis şeyler çocuklara alınmaz! Al bunu çöpe at bence!" dedi! Hah dedim aferim bak bazı şeyleri doğru yapıyoruz demek ki.Bilmiyorum arkadaş ortamında çok tartışmıştık bu konuyu ama sonuçlara baktım birde oğluma..İceoğlan zaten fazlasıyla sevgi dolu ve ince ruhlu bir çocuk."Teşekkürlerrr","özür dilerim","rica ederim","lütfen","elinize sağlık" kelimelerini yerinde kullanır.Biraz atarlı,giderli bir velettir ama kavga etmez hiç.O yüzden elinde bu OYUNCAĞI verdiğimde olumsuz sonuçları düşünmedim.Zaten hiçte düşünüldüğü gibi kimseye hedef almadı, ilk iş gidip bahçedeki kediler için koyduğumuz su kabını doldurdu.
  Ailenin genel tavrı,tartışma zamanlarında ki tutumu,hal ve hareketlerini örnek alıyor çocuklar.Tabiki kendi karakterleri var ve istekleri farklı olucaktır ama sevgi ve anayış dolu bir ortamda büyüyen bir çocuğun aksi şekilde olabileceğini düşünmüyorum.



• Bunu da "aaa inanmıyorummm senin asla böyle bir oyuncak alcağnı düşünmezdim, çok erkeksi değil mi?" diye soran bir iş arkadaşım yüzünden yazma,bu konu hakkında içimi dökme gereksinimi hissettiğim için buraya iliştiriveriyorum.Ayrıca silahların "erkeklik" ile bağlantılı olduğuna inanmıyorum! Bireysel silahlanmaya karşıyım ama çok sevilen ve bununla övünülen bir ülkede yaşıyorum.Zevk için hayvan avlanmasınada karşıyım!!! Oldu mu? 😊😆