25 Eylül 2014 Perşembe

Teknoloji Çağı Bebekleri

  Bugun doktoru beklerken,yanımızdaki kadınlar muhabbet ediyor:
- ayyyy teyzesi ama çok akıllı buu.daha 13aylık bak telefondan nasıl resimlere bakıyor.zeki kızım benim telefonun kilidini bile açıyor,internetten test yaptım üstün zeka çıktı zatiii..
- maşallahh! valla bizimkide tablette oyun açıyor,yutubu açıyor felan.iyi beslendim tabi ben hamileyken ya!
......bıdı bıdı bıdııı

  "Bir çocuğun harika internet kullanıcısı olması bir zeka göstergesi değildir!Teknoloji kullanmayı öğrenmek,diş fırçalamayı öğrenmek kadar basit bir davranıştır.Bir çocuğun arkadaş edinebilmesi ve arkadaşlarıyla oyun kurması ise bir zeka göstergesidir." Nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama ne doğru bir söz.
 
  Zamane bebelerinin eskiye göre çok daha zeki doğduklarına inanlar(sürüm farkı elbetteki vardır da),elektronik aletlere olan ustaca yaklaşımlarına şaşırıp bebekleriyle övünüp duruyorlar.Halbuki bu davranışlar kuşak farkından dolayı.
 Çocuklarımız artık ileri teknolojinin içine doğuyor.Teknolojik cihazları kullanabilme konusunda çoğu yetişkine göre daha becerikliler."z kuşağı" çocuklarındaki bu yatkınlık,doğduklarından itibaren bu ürünler ile içiçe olmalarından kaynaklanıyor.
  Teknoloji ile içiçe olan hayatın artıları olduğu gibi çok sayıda zararıda mevcut tabiki.Aşırı çeşitlilikten dolayı doyumsuz çocuklar ile dolu ortalık.Depresyon,kişilik bozukluğu,asosyallik,obezite,görme bozukluğu,oyun bağımlılığı,dikkat eksikliği,hiperaktivite,teknoloji bağımlılığı...bunlar sadece şuan aklıma gelenler.Oyun çağındaki ve algısı son derece açık olan çocukların,görsel ve aşırı renkli uyarıcılara maruz kalması bu durumları tetikliyor.Bebeklerimizi cezbedici bu görsel uyaranların etkilerini azaltabilmek adına dans,spor,sanat gibi aktivitelere yoğunlaştırmaya çalışmak lazım.Oyun gruplarına katılabilir,yaşıtı bebekler ile vakit geçirmesini sağlayabiliriz.Sevdiği bir spor dalıyla ilgilenmesine destek olmalı,dışarıda vakit geçirtmeye çalışılmalı,fiziksel ve zihinsel aktivitelere yönlendirmeye uğraşılmalı diye düşünüyorum.
  Onlara sunduğumuz envai çeşit oyuncak,oyun konsolları,tabletler,cep telefonları,çocukları doğadan ve hayvanlardan,beşeri ilişkilerden uzaklaştırıyor.Elektronik oyuncaklar tüketime,bilgisayar oyunları ise şiddete,yalnızlığa ve asosyelliğe alıştırıyor.Üretkenliği öğretebilmek için onlara rol model olabilmek lazım.O bir köşede oynarken siz akıllı telefonunuzla oynarsanız,oda oyunu bırakıp telefonla oynamak isteyecektir normal olarak.
  Eee dünya digital çağı yaşarken benim çocuğum çelik çomakmı oynıyacak?Tabiki hayır!Onları bu gelişmelerden uzak tutabilmek zaten mümkün değil.Ama oyunları ve oyuncakları alırken seçici olabiliriz.Tv izliyorsa tv ye,konsollar ile oynuyorsa oyunlara,internette vakit geçiriyorsa gözetim dahilinde ve sınırlı kullanımlar getirilmeli.Bilinçli ve doğru kullanmayı öğrettiğinizde yararları bile var.
  Sosyal ve kolay iletişim kurabilen bireyler yetiştirebilmek için öncelikle anne baba bilinçlenmeli ki sorumluluklarının farkında olsun,çocuğunu doğru yönlendirebilsin.

Çocuklar tuvalete yapmayı öğrenirken canları sıkılmasın diye böyle bişi çıkmış.Fikir anası bizim alt komşu olsa gerek:)

"Parkta hastalık kapar dışarı salma,tv zararlı izletme,oyun oynamak ister ev işiyle ilgilen...yada sana bulaşmasın diye odasına tv koy,iki dakka internete faceye gireceksin diye eline cep telefonunu ver.."ohhh ne güzel! "Ee işim gücüm kalıyor napayım azıcıkta tv izlesin bir şey olmaz,bilgisayarda oynasın daha iyi dışarda sigaramı içiyorlar napıyorlar bilemem",diyen bir tanıdığımız çocuğunun evden hiç dışarı çıkmamasından ve hiç arkadaşı olmamasından yana çok dertli şu aralar.
  Oyunlar çocukları geliştiriyor,herşeyi oyunla öğreniyorlar ve sosyalleşiyorlar.
Ben oğlumu yaşıtı bebeklerle oynatıyorum,farklı insanlarla tanıştırıyorum.Bebek yüzmesinede gidicez kısmetse.İşimi gücümü o uyurken yapıyorum.Uyuduğu zamanlarda internete giriyorum ki eğer telefonla oynuyorsam zaten gelip elimden alıyor,ya fırlatıyor yada dişlemeye çalışıyor..Bazen bıksamda beni dahil etmek istediğinde onunla oyun oynuyorum..Sonuç insanlarla iletişim kurmaya çalışan,sürekli gülümseyen,farkındalığı çok yüksek,meraklı,aşırı aktif bir bebek:)

22 Eylül 2014 Pazartesi

DIY Bebek Oyuncakları

  Yaratıcı ve becerikli anneler iş başına:) Bakınız ben beceriksiz halimle bunu yaptım,sizler çok daha iyilerini yapabilirsiniz.Gerçi şeri dikiş makinası ile yardımıma koşmasa pekte küp gibi olmucaklardı:)Biraz elyaf,artık kumaşlar ve kurdelalar ve azcıkta dikiş becerisiyle basit oyuncaklar..





















6-12 ay Arası Oyun Önerilerimiz

  Sizinde bebeğiniz bu yaş aralığındaysa, hayatının "oyun"dan ibaret olduğunu anlatmama gerek yoktur:)
  Bu dönem bebeleri,dış dünyadaki yeni şeyleri keşfetmeye başlarlar.Dokunma duyusu,kavrama yeteneği ve el becerileri gelişir.Bizlerde mümkün olduğunca onların sosyal,fiziksel ve bilişsel becerilerini geliştirmeye yönelik aktiviteler hazırlamalıyız.Sosyal ortamlara girmek,kendi yaşıtı bebeklerle zaman geçirmesini sağlamakta önemli.
  6-12 ay dönemi veletleriyle,imkanlar el verdikçe ev dışında vakit geçirilmeli,mümkünse yaşıtı çocuklardan oluşan oyun gruplarına,spor merkezlerine,yüzmeye,parka yuvarlanabileceği çimlerin üzerine götürmeli.
  İce oğlan şuan "ayaklanma" döneminde.Bir yerlere tutunup kendini kaldırıyor,yukarılara uzanmak istiyor.Bunlar bile küçük kas becerilerini geliştiriyor.Gözetim dahilinde serbest bırakıyorum.Kalkıyor,düşüyor,ayakta durmaya çalışıyor,döküp saçıyor.Düştüğünde (annem gibi) onu panikletip dahada korkmasını sağlıyacak şekilde bağırıp yanına koşmuyorum.Genelde canı yanmadığı sürece müdahale etmiyorum.Tabiki içim gidiyor,gözlerim doluyor ama her düştüğünde,bir şeyi beceremediğinde mızmız mıyıklayan,anniii diye ağlayan bir çocuk istemiyorum.Kendi başına birşeyleri becerebiliyor olması onu mutluda ediyor farkındayım.Hedeflediği nesneye ulaşınca elindekiyle bana dönüp gülüyor ve alkış yapıyor:)Bende başardın aferin diyip destekliyorum.Çekmeceleri boşaltıyor,döküyor,kurcalıyor,tencereleri sürüklüyor..ohooo tam bir kaos.Çünküü yasak yok!Kesici ve delici olmayan herşeyi kaldırdık.Onun dışında istediği herşeye dokunuyor,kağıtları parçalıyor,oyuncakları evin dört bir yanına taşıyor..hiçbiri yasak değil!Onu asla sınırlamıyoruz.Bu çoğu kişi için bir sorun biliyorum ama uyuduğunda etrafı 10dk toparlamakta zor değil.Çocuğumun merakını tatmin etmesindense hiç önemli değil.

Biz ice oğlan ile neler yapıyoruz anlatayım..
  Ayna karşısında oturuyoruz,yüzünü tanıması lazım,uzuvlarımızı tanıtıyorum.Evde yaptığım işleri ona sürekli anlatıyorum.Müzik dinletiyor,ritme ayak uydurup dans ettiriyorum..Büyük bir kabın içine top koyup yuvarlıyorum.Elinede çeşitli renk ve dokularda top verip bana doğru atmasını istiyorum.Küpleri,renkli blokları üst üste diziyorum şuan için o sadece bozmaktan hoşlanıyor.Alt-üst kavramını öğrenmemekte ısrarlı:) Battaniyesinin altına oyuncağını saklıyor ve bulmasını bekliyorum ve altındaa diye sesleniyorum.Buna yeni başladık şuan oda eline geçeni sağasola saklıyor:) Sevdiği oyuncağı sepete atıyorum,kurcalıyor,içindekileri çıkartıyor,söyleniyor ama bulunca çığlık atıp el çırpıyor.
  Plastik pet şişelerin içine yada benim gibi artık işime yaramayan süt sağma kaplarına;pirinç,nohut gibi,salladığında değişik sesler çıkarıcak şeyler koyup eline verin.Sallayıp duruyor ve ikisindende farklı ses geldiğinin farkında,pirinçli olanı daha çok sevdi.Ritim oluşturmaya çalışıyor sıpam.
  Çıngıraklar,salıncak,top havuzu yada envai çeşit oyuncak onu bir cep telefonu,kumanda yada su şişesi kadar tatmin etmiyor.Bu genelde herkesin sorunu.Bizde telefonlarımızdan uzak dursun ama kendinide tatmin etsin diyerek bir çözüm bulduk.Salona kocaa bir çarşaf seriyoruz.Üzerine içiçe giren saklama kapları,tahta kaşık,ahşap havan,tencere,metal kutu,renkli toplar,haşır huşur ses çıkaran yumuşak kağıtlar(kağıt kesiği en kötü bişiydir bu yüzden kıyafetlerin sarıldığı yumuşak dokulu kağıtlardan yada ambalaj kağıtlarından kullanıyorum) ve pet şişe koyuyorum.Ve uzaktan,güvenli mesafeden izlemeye başlıyorum.Al sana serbest zaman anne kişisi ama telefonla oynamak için değil! Onu izlerken yapabilecek ufak tefek işler,dinlenmek yada belki bir çay molası için bu zaman.
Küçük haylaz vurucak,sesler çıktıkça hoşuna gidicek,sizin başınız ağrıyacak.Mıncıklayıcak,kağıtları parçalıcak,dişliyicek,koklayacak,seslerini dinleyicek.Bu oyun dokunma duyusu,duyma,el becerisi,kavrama yeteneği,sebep-sonuç ilişkisini öğrenmesi açısından önemli.
  Banyoda suda yüzen ve suyun altında kalan oyuncakları var.Yıkarken onlarlada oynaması için zaman veriyoruz.Suda daha çok yoruluyorlar:) 7/24 aktif bebeği yormanın en eğlenceli yolu.
  Tabiki benim haylaz oğlum boş bulduğu bir anda salondan bir telaş emekleyip kendini ayakkabılığın yanına atıyor yada mutfağa girip ordaki poşetleri,rafları dökmek istiyor.
   Bu dönemdeki en önemli şey annenin yaratıcılığı,sabrı ve enerjisi..Sizde bu tarz basit oyunlar ile miniğinizin becerilerini geliştirmesine katkı sağlayabilirsiniz..
  

20 Eylül 2014 Cumartesi

Ekim Ayının Habercisi; Kızılcık

  Sonbaharın habercisi,meyvesi yaprağı kabuğu ağacı heryeri ayrı faydalı bu meyve resmen şifa saçıyor.Çok mayhoş bir tadı var evet,bu yüzden ben suyunu yapıyor yada şerbetini içiyorum.Faydalarıysa saymakla bitmiyor.                 

 Menapoz dönemindeki ateş basmasına iyi geliyor.Brokolide bulunandan 5kat fazla  antioksidan içeriyormuştu:)                

 Meme kanserinin gelişmesini engellediğiyle ilgili çalışmalarda varmış.     Bağışıklık sistemini güçlendirdiğiyse bir gerçek.Fakat şeker kattığınız anda diğer meyve sularından bir farkı kalmıyor..          

 C vitamini deposu bu meyvenin tadı mayhoş ve acı olabiliyor,suyunu içmeside zordur fakat şeker kullanmayın.Tarçın yada bal doğal tatlandırıcı olarak kullanılabilir.

 Kızılcık suyu için ben; yarım kilo meyvesini iyice yıkayıp ezip,1,5kilo su ekleyip kaynatıyorum.Kaynarken oluşan köpükleri temizliyorum.Ilıdıktan sonra buzdolabına koyuyorum.Yeşil çaya,sodaya eklenebiliyor.

 İshale karşıda etkiliymiş.Çocuğu olanlar için dikkat çekici bir nokta:) 1yemek kaşığı kuru yada taze kızılcığı,1fincan soğuk su ile 5dk kaynatıyoruz.15dk demledikten sonra süzüp kullanıyoruz.Veee asla ve asla doktorunuza sormadan kullanmayınız!

Faydaları;                 

 Gazı önler. Kabızlık yapar.

 Kanın pıhtılaşmasını sağlar.

 Şurubu vücuda kuvvet verir.

 Uykusuzluk sorunları için kullanılabilir.

 İltihaplanmayı önler ve alerjileri azaltır.

 İdrar yolu enfeksiyonlarında yardımcıdır.

 Mikrop öldürücüdür. Ağız yaralarına iyi geldiği bilinmektedir.

 Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.

Bağırsak yaralarına iyi gelir. Mideye kuvvet verir.

Mide ve bağırsak enfeksiyonlarına karşı koruyucudur.

Ateş düşürücü etkisi ile özellikle menopozda faydalıdır.

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücut direncini arttırır.

Kızılcık içerdiği antioksidanlarla kansere karşı koruyucudur.

Kızılcıkta bulunan proantosiyadin, mesane duvarına yapışan zararlı bakterileri durdurur.

Kızılcık ağacının kabukları ishali kesmeye yardımcı olurken, meyveleri ise ishal yapıcıdır.

*Daha detaylı bilgiye buradan erişebilirsiniz.

16 Eylül 2014 Salı

Kağıttan Parti Süsü Yapımı

  Kırtasiyelerden yada hobi marketlerden kolayca ve ucuza temin edebileceğiniz bir kaç malzeme ile; partilerinize,kutlamalarınıza renk katmak mümkün.
  Ben şimdiden oğlumun doğum günü için hazırlıklara başlayım bari:)Hatta çok beğendiğim tassel garland lardan odasına bile yapıcam.
















Browni Kurabiye Tarifi

  İlk defa oğlumun diş buğdayında denedim ve çok sevdim.Bir arkadaşımdan aldığım için orjinal tarif kime ait bilemiyorum.Ama oldukça pratik ve kolay 15dk içinde yapıp fırına yollamıştım bile:)

Malzemeler;

• 2 yumurta
• 1 paket margarin
• 1 çay bardağı fındık yağı
• 2 kahve fincanı toz şeker
• 1 paket kakao
• vanilya
• kabartma tozu
• aldığı kadar un

Şerbeti için; 1su bardağı süt
                   1su bardağı şeker

Yapılışı;
Yumurta ve şekeri iyice çırptıktan sonra diğer malzemeleri katıyor ve unu yavaş yavaş ekleyip iyice yoğuruyoruz.Zaten ele yapışmayan yumuşak bir kıvam alıyor.
Yuvarlak şekil verip,yağlı kağıt sarılı tepsiye dizelim ve üzeri çatlayıncaya kadar 170 derecedeki fırında pişirelim.
Şerbet için; süt ve şekeri ocağın üstünde iyice çırpıp,soğumaya bırakıyoruz.
Ilık kurabiyeler soğumuş süte batırılıyor.3e kadar saysanız yeterli.Borcama geri dizip,kalan şerbeti üzerine dökenilirsiniz.
Üzerini süslemek için toz antep fıstığı,hindistan cevizi kullanılabilir.

*Ben şerbet yapmadım sadece soğuk süte batırdım kurabiyeleri okadar.Zaten tatlı olduğu için çokta şeker eklemek istemedim.

Afiyet olsunn..

14 Eylül 2014 Pazar

Oğlumun Diş Buğdayı:)

  Ne zaman büyüdünde dişlerin çıktı..yaşın bile yaklaşıyor ya kuzumm.
Cumartesi günü ice oğlanın diş buğdayı partisi vardı.Dişlerimiz aslında 6aylıkken çıkmıştı ama biz tatildeydik.Geldik bir daha tatile gittik derken artık sezonu kapattık.
  Diş buğdayı nedir; dişten huzursuzluk çeken bebeye eğlence,uykusuz kalan anasınada avuntudur:)
  Geleneklerine pek bir düşkün babanemin benim için yaptığı kadar olmasada,kendi aramızda küçük bir kutlama yapmak istedim.Amaç çıkan dişi kutlamak ve rızkın bol olmasını dilemek.
  İnternetten indirdiğim diş görseli ve kesip biçtiğim kartonlarla banner yaptım.Hatıra çerçevesi ve konuşma balonları pek bi moda bizde aldık hemen.Misafirlerimize ikram etmek için diş kurabiyelerimizi sipariş ettim.O günden bir hatıra kalsın diyede kuzu şeklinde butik sabunlar sipariş ettim.
  Annemle sabahtan ikramlıklarımızı hazırladık.Menümüzde;
Patatesli kıymalı börek
Baklava yufkasından peynirli börek
Mercimek köfte
Browni kurabiye 
Madlen kek
Patates salatası
Pembe sultan
Fava
Limonlu cupcake vardı.
  Diş hediğimizi pişirdik.Diş buğdayı tepsimizi de hazırlayıp konuklarımızın gelmesini bekledik.Akrabalarımız hep yurtdışında yada izmirde olduğundan,bende sadece yakın arkadaşları çağırdım.Mevlütteki kalabalık ve dağınıklığı düşününcede genelde çocuksuzları çağırdım:)Tek bebekli misafirimiz;Fulyacım ve (maşallahh!) dünya güzeli maviş kızı ElifEce oldu.
  Adet yerini bulsun,kalan dişleride bir çırpıda çıksın,sağlıklı olsun diyerekten kaynattığımız diş buğdayımızı servis ettik.
Sonraa annemin can dostu Tümoş,buğdayları oğlanın başından aşağıya döktü.Geri kalanlar sağlıkla çıksın diye dua ettik.32den çıkan diş miktarını çıkartarak yapılıyor.Oğlumun şuan 8dişi var:)Dökülen buğdayları ipe dizdim,kuruttum,kolye yaptım,saklıyorum:)
  Misafirlerimizin getirdiği hediyeleri açtık.Hepsine burdan tekrar teşekkürlerr..Veee sıra meslek seçimine geldi:)Ne olcekki acep bu bebe..?

  İlk mezureye baktı,fotoğraf makinasını inceledi ama son olarak eline steteskop ve çırpıcıyı aldı.İki şey birden seçti kuzu.Ne olur bilemeyiz tabi,ama inşallah mutlu ve başarılı bir geleceği olur.

*kurabiyelerimiz Gülbeşeker Kurabiye'den di,beklediğimden büyük ve lezzetlilerdi.
*sevimli sabunlarımız ise aşkısabun tarafından yapıldı.çok tatlılarrrr:)
İnstagram hesabımızda linkleri mevcut!













4 Eylül 2014 Perşembe

Ice'nin Kahvaltısı~Baby Pancake

  Aslında tarif +6 ay sonrası için uygun ama içinden fındığı çıkartırsanız! Kuruyemişler 1yaş sonrasında önerilsede,çoğu dr. 9ay sonrasında başlıyor.Yalnız alerjen oldukları için dikkat edilmeli ve 3gün kuralına muhakkak uyulmalı.Doktorunuzun tavsiyesi olmadan kendi başınıza başlanmamalı! Ayrıca fındık,badem ve ceviz kesinlikle tuzsuz ve kavrulmamış olmalı! 

  Instagramdaki sevgili @aşçıanne nin tarifidir.Biz denedik,beğendik.Parmak besin olarakta uygun.Yaptıktan sonra kurabiye kalıpları ile şekil verip,oğluşun önüne koyuyorum o kendi yiyor.

+9ay Fındıklı Tarçınlı Pankek
• 1yumurta sarısı
• yarım çay bardağı formül süt
• yarım çay bardağı tam buğday unu
• 1çay kaşığı yulaf kepeği
• 1/2 çay kaşığı tarçın
• 1/2 çay kaşığı karbonat
• 3adet rendelenmiş fındık (olmayabilir)

Formüt süt ve yumurtanın sarısını çırpıp,tarçın,karbonat ve unu ekliyoruz.Yulaf kepeği ve fındığı ekledikten sonra ısıtılmış krep tavasında önlü arkalı pişiriyoruz.Benim gibi sizde kurabiye kalıpları ile şekil verebilirsiniz.Ihlamur eşliğinde tek tek götürdü bizimki:)
Afiyet olsun...