30 Temmuz 2015 Perşembe

Gölge Eşleştirme Kartları - Shadow Match Game

  Bitmediiiiii daha çok var:)) Bunlar çook tatlılar ama.Severek takip ettiğim bir siteden "busy little bugs" aldım bu ücretsiz yazdırılabilir görselleri.Click here

  Ben bunları mat saydam bir kağıda bastırıcam daha güzel oluyorlar.Kağıdın ismini unuttum:) Bi döneyimde yaptırınca bitmiş hallerini de paylaşırım artık.
Kartları eğer çifter olarak çıkarırsanız aynı zamanda ters çevirip hafıza oyunu olarakta kullanabilirsiniz.






DIY Eşleştirme Kartları - Shadow Matching Game

   İceoğlanın bu aralar en sevdiği oyunlar eşleştirme kartları ve yapbozlar demiştim.Al al nereye kadar ayol dünya para harcadık.Ee bide yaşına uygun alınacak değişik kart ve yapboz kalmayınca, ücretli-ücretsiz yazdırılabilir oyunlar aramaya başladım.Elimde bayaaa yazdırılıcak oyun var.(paylaşiciiim tabiki)Tatilden döndükten sonra hepsini ofsette çıkartıp oynarız artık.
Biraz kalın bir kağıda çok uygun fiyatlara çıkarabiliyorsunuz.Değiştirip,karıştırıp,çoğaltın ve hafıza oyunu olarakta oynayın.Seçenek bol yani:)
  Bunları  "the connection we share" sitesinden almıştım.Gölge eşleştirme oyun kartlarımızı beğenerek oynuyoruz.Daha çok seçenek için Click here





Çocukla Tatil Vol.34578744

  İceoğlan 2.ayını doldurduğundan beri sürekli yollardayız. 

       (İlk yolcuğu İzmirime oldu tabi)


 Arabayla seyehat etmeyi çok severiz.Daha çok yer görmek,beğendiğimiz yerde kalmak,değişik tadlar bulmak en büyük hobimiz.Bir bebeğimizin olması bu alışkanlığımızı çokta değiştirmedi.

  (Seferihisarın buz gibi suyunda İceoğlan 6aylık) 


  En baştan çocuğu hayatınıza adapte ederseniz evhamlanacak bişey kalmıyor."Aman olsun evden çıkmayalım,başbaşa kalmayalım ne olcak,onun için değer" vs deyip fedakarlık yaptığınızı da sanmayın.Hem sizin psikolojiniz, hemde "anne-baba" rolü dışında "karı-koca" olarak ilişkiniz için sağlıklı bir durum değil bu.
  Birde yeni tür bir fobi var; " çocuuma ne yedircem oralardaa".Cidden...? Ege yada akdenize gidiyorsanız envai çeşit,tazecik meyve sebzeler heryerde.Bir sebze yemeği yapabilirsiniz yada eline bir şeftali verebilirsiniz,kemirsin emsin takılsın.Siz ne yerseniz ondan yiyebilir.Bir kase çorba bulmak zor değil emin olun.Alerjisi olanları ayrı tutuyorum tabi.Bu aralar hep okuyorum "ayyy ek gıdaya başladı ne yer içer,park var mı,yatağı rahat mı,kaç çeşit sandalet koysam,hangi ilaçları alayım,denizde üşür mü,çok girerse hastalanır mı,üç valize anca sığdık daha yanımıza neler alsak..". Gitmeden tatili işkenceye çeviren,endişe içinde yanıp kavrulan anneler bu kadar panik niye? Zaten senede kaç kez tatile çıkıyorsunuz? Uyku düzeni bir saat aksasa yada stelizör olmadan suyla temizleseniz kabını kacağını ne olur ki? Tatile çıkıyorsunuz heyyyy eğlenin birazcık.En çokta annelerin hakkı bu! 

               (ananem ve oğlum)

  Eee tabi nene-dede gibi bebişi emanet edecek büyükler olmadan, çekirdek ailenizle gitmişseniz herşey sırayla olucak.Çocuğu eşinize bırakıp "haydiii bayyy ben accık yüzmeyeee" diye gittiniz gittiniz,yoksa tatil boyu suda bel hizasında takılırsınız.Yarım yamalak broz kadınlara bakın,hepsi minnak bebeği olanlar. Öyle "ayy böyle bi saat yattım azda sırtım yansın" deyip eşit bronzlaşma felan olmuyor yada rahat rahat kitap okunamıyor belki ama tadını çıkarmaya kararlı iseniz acaip eğlenceli oluyor.

               (sızmışız oğlumla)
  Bir kova takımınız mutlaka olmalı! Kumdan kale yapar,uyuyan babayı kuma gömerek cezalandırır,taş toplayabilirsiniz.Akşamda o taşları parmak boya ile boyayabilirsiniz.Alın size tatil aktivitesi:) Bulunduğunuz yerde deniz suyu çok soğuksa ( benim ki yinede giriyor ) çocuğunuz girmeyi reddedebilir.Minnak bir şişme havuz ile durumu kurtarabilirsiniz.Hem siz sezlongta uzanırken bebenizde yanı başınızda olur.
  Ben tatil için bavul hazırlarken üst baş,terlik,kişisel temizlik malzemelerimiz,havlu ve çocuğumun oyuncaklarını birde ateş ölçerini alırım sadece.

  Öyle ateş düşürücüler,ishal için toz bişiyler,kabız için fitil,sinek ilacı,bilmem ne kremi,antibiyotikler,şuruplar,cibinlikler daha neler neler almıyorum.Çünkü mahremiyet bölgesine gitmiyorum! Allah göstermesin başınıza geldiğinde temin edilebilir şeyler bunlar.Sürekli onca eşya ile gezmek bana göre değil.Heleki uçak ile seyehat ediyorsanız daha kötü,en az 1-5 kilo arası tutar bunlar.Millet ıssız yerlerde kamp yapıyor,az eşya ve bebekle daha tırmanıyor,afrika kırsalına gidiyor yahu! Onları görünce özeniyorum valla. 
  İki güne kadar akdenize geziye çıkıyoruz.Pansiyon,apart,otel,bungalow takılıciizz:) Beş yıldızlı tatil köylerinden uzakta daha çok eğleniyoruz biz.Daha çok yer görüp geziyoruz.Bu tamamen tatilden ne beklediğinize bağlı tabi.Plajlarda üst üste,sıkış tıkış çocukla pek rahat edemem ben.
  Şimdi gideyimde kendime palet-snorkel takımı alayım ben.Bu sene dalma planlarım var bakalım..

28 Temmuz 2015 Salı

Doğum Panosu

  Ailem, benim ve kardeşimin ilk diş,ilk kesilen saç tutamı,ilk ayakkabılarımızı,ilk pampersımızı hep saklamış.
  Bakarken hepimizin hoşuna giden, güzel hatıralar bunlar.Bende oğluma bir doğum panosu hazırlamak için; ilk ayak baskısı,ilk kucağıma aldığımdaki resmi,tulumu,çorabı,beresi falan derken bir kaç eşya biriktirdim.Yalnız hala gidip çerçeveletebilmiş değilim:( Ama sizlere de fikir olması açısından birkaç örnek paylaşıciim.
  Minnak bebeğinizin odasındaki en güzel ayrıntı olucak emin olun..











25 Temmuz 2015 Cumartesi

Aile İle Bayram Keyfi

  Bayram tatilini fırsat bilip,birkaç günlüğüne eşimin memleketine gittik.Çoook dinlendirici bir tatildi anlatamam:))Telefonda sürekli torunlarını özlediğini söyleyen nene ve dede, bir ilgili bir ilgiliydi ki..

  Öğlen 3 te eşim işten gelip hadi hazırlan gidiyoruz demesiyle, 3.30 da yola düşmüş bulunduk.Birkaç gün önceden valiz toplayanlardan değilim ben.Eski işimde çok seyehat ettiğimden alışkınım zati, hemen bir kaç şeyi toplayıp attık kendimizi dışarı.Oğlanı arabada oyalamak için eşleştirme kartları,en sevdiği arabası,babasının hediye ettiği (o günden beri en sevdiği şey) peluş oyuncağı,kuruyemiş ve meyve yeterli oldu.Yerinde durmayan oğlumun araç koltuğunda (tabiki ağlayıp zırlayıp kalkmaya teşebbüs ediyor) onca saat nasıl yolculuk yaptığına şaşıranlar var.Ennn baştan beri alışkın(en önemli şeyde bu zaten),asla çıkartmayacağımı biliyor ve ağlamanın işe yaramadığınıda tecrübe etti."Çocuğunuza Sınır Koyma" kitabı saolsun.Ama benim kararlılığımıda es geçmeyelim:)
  Yolda benim sürekli tuvalet ihtiyacım(çok su içmenin dezavantajı) ve oğlanın yemek molası için dur-kalk 8 saatte vardık köye.Eşimin ailesi kışın bir kaç ay İstanbula geliyor,onun dışında hep burdalar.Sinop'un güzel bir sahil kasabası aslında oldukları yer, ama yılın sadece bir ayı hava güzel oluyor.Bizde bunu fırsat bildik oğlanı doğaya saldık ohhh misss.Sabahları dedesiyle tavuklardan yumurta toplamaya gitti.Topladıklarını yemedi.İneklere çok şaşırdı kahkahalarla güldü.Diken ot vs anlamadan çayırlarda koşturdu,yüzü gözü kolu bacağı çizildi.Keçileri tüm köyün duyacağı seste çığlıklar atarak, mutlulukla besledi:)Kovaladı,binmeye çalıştı..
  Ağaçtan kiraz ve erik topladı.Şapur şupur mideye indirdi:) Bayramda keşkek leri meşhurdur buranın, koca bir tabak keşkeği "hımmm ohh misss" diyerekten götürdü.Bi yabani, vahşi bişiy oldu çıktı.İki kuzeni maşallah hiç uyumadıkları için, bizimkide onlarla oynamak istediğinden, gece 10-11 de anca uyudu,o da arabayla gezmeye götürerek.
  Buralarda sahiller hep taşlı,sandaletini almadığıma pişman oldum ama olsun bata çıka koştu, ayaklarına batan taşları umursamadı bile.Bol bol denize taş attı,eğlendi.Dalga çarpınca düştü,güldü:) 
              (Kastamonu-Abana)
  Biz karı koca daha da çok yorulduk.Tabi eşim sandık ki çocukla benimkilerin ilgilendiği gibi ilgilenilir bizde uyuruz:)) Ama uykusuzluk yada yorgunluk çokta umrumda olmadı bu sefer, çünkü oğlum çoook eğlendi.
 Kendi yediği ve battığı için bitlenceğimizi, ayağında sallayarak uyut ya nolceeek nasihatlerini, çok hareketli bu aaa hiperaktif herhalde diye etiketlemelerini, neden hala emdiğini yada bezlendiğini (sanki 3-4 yaşında çocuk bu) sormalarını anlatmayım da ne siz ne ben sıkılmayalım dimi canlarım:) 
  Bir bayram tatilini daha bol action ile tamamladık şimdi sırada akdeniz var..
 

23 Temmuz 2015 Perşembe

Etkinlik Annesi Olamasam da

  Tam teşekküllü bir "etkinlik annesi" olamasam da (niyetimde yok zati),evde olduğumuzda (nadiren), bende çocuğumu oyalayacak bir şeyler arıyorum.
19.ayına gelen oğluşum, saolsun hala bir totosunun üstünde 10dk durmuş değil.Bizi anca deniz,su,kum,koşmaca,tırmanmaca paklıyor.Evde olduğumuzdada yapboz,eşleştirme oyunları, akülü arabası ve plazma car en büyük eğlencesi.Evin içinde heryere bununla gidiyor:)
 Yaşıtlarıyla vakit geçirsin diye daha çok oyun alanlarına ve parklara gidiyoruz.Dış mekan aktivitelerini ikimizde daha çok seviyoruz."Kaliteli zaman geçir şu çocukla, artık ana renkleri bilmeli, sebzeleri öğretsene,bak benim ki bilmem kaç şeyi anlıyor" diyen tanıdıklar da var saolsun.Proje çocuk yetiştiriyorsunuz diyormuyum ben size hiç? Hıı.. Sayelerinde kendimi kötü hissettiğim zamanlar oluyor tabi yalan değil.Acaba çocuğumun gelişimi için daha mı çok endişelenmeliyim diyorum.Ama yapay oyun alanı yaratıp ta "bak buu kırmızıııı,bu yeşilll" dediğim de oğlan oralı bile olmuyor.Parkta tahterevalliye bindiğinde "yukarııı aşağıııı" diyerek oynattığımda ise hoşuna gidiyor ve sanırım böyle öğrenmesi daha iyi.
  Yeni nesil süper anneler, benim gibi raad insanları bile "bende mi problem yahu" dedirtebiliyorlar.Bakımlı,evi temiz toplu,her gün çocuğuna etkinlik üreten,yemeği her daim hazır falan kadınlar var ya hani...Sonra düşünüyorum da aslında çoğu göstermelik paylaşımlar olmalı.
 Hem uzmanlar sürekli aktivite üretilip,bilgi yüklemesi yapılmasının doğru olmadığını da söylüyorlar.Ayarı nasıl olur bilemem tabi.Çünkü bugün bir "çocuk gelişimi uzmanı" bile "henüz 2 yaşına bile gelmemiş çocumm rakamlara çok takıntılıı,çift haneli rakamları bile biliyor" diye yakınıyor.Sonuçta bunları her gün iki saat sen oynatmışsın bu çocuğa.Doktorlar ve pedegoglar, 0-4 yaş arası çocukların sayılarla haşır neşir olmasını doğru bulmuyorlarken hemde! Bir başka anne ise çocuğunun sürekli yarım türkçe yarım ingilizce konuşmasından şikayetçi."anne canım icecream istiyor,white car binip gidelim hadiiii" diyebiliyormuş.Bunları tecrübe edinip fazla yükleme yapmamaya ,kendimide bu konuda daha iyi hissetmeye davet ediyorum.Sonuçta onunla dansta da etsem oyun oynamış oluyorum,yemek yapsam da,odasını beraber toplasakta.
  Ayına göre normal gelişim gösterdiği sürece bende "erken öğretme ve gelişim kaygısı" ile üst üste yükleme yapmaya çalışmayacağım.Son dönemlerde yaşından erken hareketler sergileyen çocuklar revaçta olsa da asla çocuğumu başka çocuklar ile kıyaslamayacağım ve yapanlara da izin vermeyeceğim.Heleki  "doman metodu" ile okul öncesi çocuğuna okuma-yazma öğreten,mükemmeliyetçi annelerden ardıma bakmadan kaçıcam.Oğlum için planlı oyunlar elbetteki kuracağım (hatta burdan paylaşırım da) ama asla o uyanıkken nette gezip dolaşmadan,beraber geçireceğimiz vakitten çalmadan ve sıkıldığı zaman zorlamadan! Televizyon,tablet yada telefondan mümkün olduğunca uzak dursun yeterli şuan.
 Önceden de dediğim gibi eşleme ve hafıza oyunlarını çok seviyor.İyi de vakit geçiriyoruz oynarken.Tabi kutu kutu oyunlar alsam da artık aynı şeyler sıkıcı oluyor,bende nete daldım ve birsürü "ücretli-ücretsiz yazdırılabilir" oyun indirdim.Sevdiği şeylerle oynasın yavrumm napim.. 
Buarada hepsini paylaşıcam tabikisiii:) Bikaç anneye bile faydam dokunsa ne mutlu bana.

* Şuan Kaş tatilimizin ikinci günü,ben şezlongta uzanmış maltımı yudumluyorum pattisimi yiyorum ohhh misss:)))Boyle resım koyabılırım mesela demi ama yok işte durum boyle değil. Tam 3 saat aralıksız ağlayıp bağırıp yakınan bir çocukla uğraşıyordum.İki yaş sendromu tüm hızıyla evimizi sarmış durumda.. Neyse sonunda uyudu ve yııhuuuu itsaaa sammır taymmmm beybiii ben denize kaçarr:))))

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Tuvalet İletişimi ve İce

  Sezon açıldıııı:) Totolar bezsiz,anneler uğraşta.Tuvalet eğitimi, en güzel sıcaklarda verilir diye düşünen memleketim annesi, geceleri ıslanan yatakları, evin dört bir yanına yapılmış kakaları temizlemekle meşgul.Valla ben henüz poklu donları yıkamaya hazır değilim:) Valla ister üşengeç deyin,ister umursamaz, bende size derim ki "uzmanlar da önermiyokiii". Gece uykulu çocuğu kaldır,işet yada altını ıslatmışsa üst baş değiştir.Psikolojik olarak iki taraf içinde zor bir dönem."Gündüz başlayıp gece başlamamak ta çocukta kafa karıştırıcı oluyor..amannn ne zor işlermiş bunlar a dostlar.
  Yaz geldi ve çocuk artık 1,5 yaşında diye herhangi bir baskı altında hissetmiyorum kendimi.Zaten oğlumda henüz hazır değil! Kışında evimiz sıcacık, o yüzden mevsimsel bir derdimizde yok.Ayrıcaaaa "erken verilen tuvalet eğitiminin" ciddi sorunlar yarattığını da iyi biliyorum.Bakmayın siz sosyal medya da "amannn doktorları,psikologları dinlemeyin siz başlayın şekerim.onlar nerden bilcek,ben yaptım oluyor bak" diyen annelere.
  Güzel ülkemde tuvalet eğitiminde en önemli koşul, çocuğun hazır olması değil maalesef.Mahalle baskısı,anane&babane  dırdırı,bu işi çoktan halletmiş annelerin "aaa seninki hala bezlimiiii","geç kalmadınız mı sanki" ve benzeri lafları daha etkili.15 günlük bebeğine bu eğitimi vermeye başlayanlar var(!) Bu fikir hoşunuza gittiyse bakınız.

Toplumumuzda çocuğun yaşından önde olması çoook önemli bir şey.Erken yürümesi,kendi uyuması,erken konuşması,tuvalet eğitimini erken halletmesi...Bunları hallettiyseniz süper annesinizdir.Ve artık diğer anneleri rahatça eleştirebilirsiniz çünkü bunu hak ettiniz.(pehhh pehh)
  İce zorlu iki yaş sendromuna girmeden tuvalet ile tanışsın istedim.Öncesinde yapılan bu hazırlıklara tuvalet iletişimi deniliyormuş madem öyle olsun,iletişim halindeyiz şuan.Oğlum iyi bir gözlemci.Sevdiği herşeyi muhakkak taklit ediyor.Tuvalete girince ne olup bitiyor,sifona nasıl basılıyor,kıyafet nasıl çıkarılır, hep bir deneme halinde.Dakikalarca klozette oturtulmadığı için de şuan bir tuvalet korkusu yok.Bezin ıslanmasından rahatsız değil fakat kaka yapıldımı hemen bezini çekiştirerek geliyor.Aslında bezde dahil kıyafet falan hiçbir şey istemiyor:)Erkek çocuklarında sık görülen birşey ama kız çocuklarıda belki böyledir orasını bilemiyicem.. Günde 3-4 kez tuvalete gidip bir kaç dakika oturuyoruz.Sürekli sormak yerine bir kaç kez tuvalete götürmek daha etkili olur."Çişşşşşş çişşşşş" diye telkin etmiyorum:))) Ama bu sesler çocuğu şartlayabiliyormuş aklınızda bulunsun.Hafiften üfleyin,ürperir yapar çişini diyenler okudum ama bana pek hoş gelmedi açıkcası.Öğlen uykusundan kuru kalktığı için bazen bezsiz yatırıyorum,rahatlığını fark etsin diye.Kalkınca klozete oturtuyorum sadece bakınıyor ama bezi bağlar bağlamaz yapıyor.Çişli kakalı kitaplar ise hiç ilgisini çekmiyor.
  Aslında altının kuru olmasıda rahatsız olmasını engelliyor."çişimi yapıom popom kupkuru kalıyooo" bezleri çocuğu pek rahatsız etmiyor.Eskiden kullanılan bezlerin rahatsızlığı düşününce anlıyorum, bizim nesilin neden erkenden tuveletini öğrendiğini:) Anneme kalsa ona bir hafta bırakayım halledicek.Zorlayıp strese girmeye gerek yok ki.Hatta tuvalet anlarını yakalayamamın bile çok önemi yok.Amaç hemen söylemesi değil,alışması.
  Tuvalet eğitimi, bunu erken vermeye çalışan anneler için bir kabus olsada öncesinde iletişime geçen ve çocuğun hazır olduğunu hissettiği an başlayan anneler için daha rahat geçiyor.Kararlı ve gerçekçi olmak çok önemli.Bilmem kimin kızı bir haftada öğrenmiş diye baskı altında kalmadan,gerçekçi bir süre hedef koyulmalı.Kazalara kötü tepki verilmemeli.Cesaretlendirici olunmalı.Kullanacağı aparatı kendi seçmesine izin verilmeli.Ben lazımlık almadım onun yerine iki çeşit adaptör aldım.Neler aldım, hangilerinden memnun kaldık onlarıda yazıciimm.
  Şimdilik benim istediğim ilk aşamaya gelmek.Ne mi bu ilk aşama; annenin hatırlatmasına,çocuğun başını "çiş varmı,kaka varmı,çişşş çişşş" diye yemesine gerek duymadan tuvalete giden çocuk:) Hadi beklentimi azcık düşük tutayım,en azından farkındalık oluşması da işimi görür.

Strese girmeyin,strese sokmayın.Kuru günler efemmm
  

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Anne Çantası

  Bir annenin çantasından herşey çıkabilir.Bez,ıslak havlu,güneş kremi,yedek kıyafet,emzik,oyuncak,çorap,çocuk suyu, meyva yada kuruyemiş gibi.
  Şimdiii bu konuya nereden mi geldik? Geçen gün kızlarla bir kahve içelim dedik,herkes çoluk çombalıklı fakat ikide çocuksuz vardı aramızda.Gelipte asfalyalarımı attıran,çok sevgili(!) arkadaşlarım.Şuan çocuğunuz yok diye konuşmak,sallamak,atıp tutmak serbest tabi.Görcem ben sizi kucağınıza bebeğinizi alınca.Loğusaların en gıcık olduğu şeyleri bile söyleyeceğim size:))Siz kaşındınız ama..
  Alışveriş,tatil vs derken konu evlilik,çocuk konularına geldi.Kızlardan çocuğunun yaşı en büyük olan 6 yaşında,geri kalanlar 1,5 ve 3 arasındalar.Bu çocuksuz hanımlardan biri hamile,öbüründe bişiycik yok(ondan rahat zati).Malum mevsim yaz tuvalet eğitimi vakti haliyle bir çiş-kaka mevzusu,iştahsızlık,ekran bağımlılığı,kreşe başlıyacak olanların okul tercihleri falan konuşuyoruz.Çocuklar arada ciyaklasada kendi hallederindeler.O arada İce su için çantama asıldı ve içindekilerin bir kısmı ortalığa bir güzel yayıldı."aaaa o nasıl çanta ayol öyle" lafıyla bir ne oluyoruz yahu dedim.. "bezler,oyuncaklar,çıfıtçı çarşısı mübarek ağır değil mi böyle yazık yaa".Bende biliyorum şöyle stilettolarımı çekeyim,efenim bembeyaz elbisemi giyeyim yada minicik clutch çantamı alıp gezeyim de,oğlanı ve eşyalarını nereme koyucam anacım bi onu de hele? 
  Kendileri pek bir şık şıkırdım ya ardı ardına laflar geliyor şakayla karışık; "eee sen küpe çok severdin niye takmıyorsun","kocaman valiz gibi çantalarla mı geziyorsunuz hepiniz","ben olsam emzik vermem","ayy bırak her ağladığında alma","seninkide kucağımı alışmış tuhh vahh","bunlarsız(çocuk bu emanetçiye bırakılacak bavul değil)bir yere gidemiyor musunuz siz şimdiiii".Sonra neden onunla daha az görüştüğümü hatırladım:)) 
  Evlendikten sonra daha çok evliler ile, çocuktan sonrada genelde çocuklular ile görüşüyorsun.Başka türlüsüde mümkün de işte sinirine dokunabiliyor bazı şeyler.Ya sen hep çocuktan bahsedersin onlar sıkılır yada onlar özgür hayatlarından bahseder kıskanırsın.Allahtan kilolu değilim birde ordan laf etse,oğlumun poklu bezini sallayıverirdim üstüne,yanlışlıkla tabi:))
  Hamile olanda yawrummm o nasıl bir iyi niyet, yerler senii."eee ilk üç ay emip uyuyorlar,emip uyuyorlar zaten,çok rahat herşeyimi yaparım,uyurum,gezerim,kuaföre giderim" neyse bozmadık hayallerini,hem kısmet belki sakin bir bebesi olur kim bilir.. Ben nasıldım acaba,milleti böyle sinir ettim mi farkında olmadan diye düşündüm.Sanırım eltimi sinirlendirmiş olmalıyım kilo konusunda.Hem bence imrenilecek hayatlar bizimkiler.Kelimeler ile anlatılamayacak bir sevgi varmış;evlat.İyiki de yapmışsım:)
  En başa dönersek anne olunca değişenlerden biride çantanızın ebatı,şekli ve içeriği oluyor.Cüzdanım bile oyun alanlarının giriş kartlarıyla dolmuş.Eşimle müze kartlarımızı ise çoktannn çıkarıp,kaldırdım.
  Çantam büyükmüş heee,içi çıfıtçı çarşına benziyormuş öylemiiii..Anayım ben ana olcak o kadar napim.Makyaj malzemeleri ve aksesuarlarınında döneceği günler olucak(herhalde inşallah kısmetse)

3 Temmuz 2015 Cuma

Selpak ile Tuvalete Merhaba

  Eninde sonunda bir çiş kaka yazı dizisi olacaktı ama değil mi? Yok yok biz henüz herhangi bir tuvalet eğitimine başlamış falan değiliz.Ama haziran başında denk geldi ve Bengi Semerci Enstitüsü ile "Selpakla Tuvalete Merhaba" eğitimine katıldım.Hediyeler akıllıca bir strateji ile oluşturulmuş,tebrik ediyorum.Markanın sevimli fili ve çocuğun ilk kez tanışacağı tuvalet kağıdı.Zaten kağıt havlu ve tuvalet kağıdında başka marka kullanmıyorum.Vardır böyle marka bağımlılıklarım, memnun olduğum şeyde devam ederim.
  Doğru bilinen yanlışlar, ön hazırlıklar nasıl yapılır, çocuk hazır mı, anne hazır mı, ödül ne önerilir, cezalandırma olmalı mı ve daha nelerr nelerr.Çok faydası olan bir eğitim.İl il dolaşıp,çeşitli avm lerde eğitimler verilicek.Şehrinizde böyle bir etkinlik olursa kaçırmayın derim.
Neler öğrendim anlatayım..

• Tuvalet eğitimi için en uygun zaman 24-36 ay arasıdır.
• Ne erken dönemde baskı yapmak, nede hiç eğitim vermeden, zamanı gelince kendi söyler diye bırakmak iyi değildir.(önceden tuvalet iletişimi kurulmalı yani.bir sonraki yazıda biz neler yapıyoruz anlatırım)
• Öz bakımından sorumlu olan kişinin istikrarı çok önemlidir.Bez bir kez çıkarıldımı bir daha takılmamalı!
• Belli bir rutin oluşturulmalı.Mesela 2 saatte bir çocuğu tuvalete oturtmak uygundur.Tekrarlama ve açıklama yapılmalı. "Tuvaletenin gelip gelmediğini bu şekilde kontrol ediyoruz oğlum" gibi..
• Direkt tuvalete alıştırılmalı,alıştırma kilodu kullanılmamalıdır.Emiciliği olduğu için,kuru ve bez takılıymış hissi verir.
• Tatil,taşınma,evcil hayvan,yeni kardeş,boşanma,hastalık,diş çıkarma gibi dönemlerde başlanılmamalıdır!
• Çocuk ve anne hazırsa eğitime başlamak için yaz mevsimini beklemeye gerek yoktur.(Herkesin evi artık sıcak nede olsa,geç kalmak istemezsiniz.)
• Bu eğitimde en büyük ödül "aferin" dir.Büyük hediyeler vaad edilmemeli.
• Kazalar olabilir.Hatta 5-6 yaşına kadar gece kaçırmaları olabilir, bu normal karşılanıyor.Abartılı tepkiler ve cezalar verilmemeli sadece "buraya yapmıyoruz,geldiğinde söyle ki sana yardımcı olabileyim" gibi sabır dolu yaklaşımlarda bulunuyoruz. ( gerçekten anneninde hazır olması bu aşamada önemli anlaşılan)
• Kız çocukları anneyi,erkek çocuklar ise babayı örnek almalarından dolayı sizi izlemeleri süreci kolaylaştırır.
• Bazı çocuklar çiş,bazıları kaka kontrolünü önce öğrenirler.
• Çocuklar tuvaletlerini bir kaç dakikadan fazla tutamazlar.Size söyler söylemez en hızlı şekilde tuvalete ulaştırmalısınız.
• Gündüz ve gece eğitimi ayrılmamalı ki kafa karışıklığı olmasın,aynı anda başlatılmalı.(annelerin üşengeçliği en çok burada çıkıyor ortaya,geceyi sonraya bırakıyorlar.o zaman gündüz eğitiminide erkenden vermeyin biraz bekleyin ikisi bir arada çıksın,madalya vermiyorlar size erken öğretince dimiii?)
• Tamamlanma süreci çocuktan çocuğa değişir.Ama 3 yaşında eğitim tamamlanmalıdır.Çünkü kreşe başlama ve sosyalleşme yaşıdır.Başka çocukların yanında bezli olmak,kaka kontrolünü sağlayamamak çocuğu rahatsız eder.
• Çocuk ile inatlaşılmamalı ve asla zorlanmamalıdır.(Kabızlıktan,temizlik hastalığına bir çok psikolojik sorunun altında bu travmalar yatıyormuş ona göre hanımlar)
 
Çocuğun Hazır Olduğunu Nasıl Anlatız?

• Basit komutları yerine getiriyorsa( otur,kalk,gel,tut)
• İsteklerini rahat anlatabiliyorsa
• Altının ıslak olmasından rahatsız oluyorsa
• Tuvalet saatlerinde bir rutin varsa 
• Gün içinde 2-3 saat kuru kalabiliyorsa
• Kıyafetlerini kendi çıkarabiliyorsa,en azından pantalon ve kilodunu
• Gündüz uykusundan kuru kalkıyorsa

Bunları kontrol etmenin yanı sıra facebook tan Selpağın sayfasına girip,oradaki anketleride yanıtlayabilirsiniz.Sayfada oldukça güzel yazılar ve deneyimler var.Benim hesabım yok o yüzden anneminkinden bakıyorum:)

  Bu arada uzmanlar hijyen ve mahremiyet kavramınında, tuvalet eğitimin parçası olması gerektiğini söylüyorlar.(eğitime erken başlayan anneler bunlarıda sonraya bırakıyor) Kendini rahatça temizleyebileceği 4 yaşa kadar anne totoyu silmeli ve anlatmalıymış.Sonunda da ellerini yıkayıp çıkması gerektiğini zaten zamanla yapılan tekrarlardan öğreniceklerdir.
İce her yemek sonrası ve dışarıdan her geldiğimizde banyoya koşar, ellerini yıkar ve havluyu tutmamı bekler:)
Ayrıca kimlerin ona dokunup dokunamayacağını bilmeli."Kimsenin seni izlemesine izin vermiyeceğin gibi sende kimseyi izlememelisin,tuvaletin kapısı kapalı kalıcak" diye tekrarlanmalı.

Çok iş var çoook:) Hem bana göre eğitim demek pek doğru değil,doğal bir süreç bu.Biz ise bir kaç gündür sadece "tuvalet iletişimine" başladık ki alışsın,sonra bir anda klozete oturunca korkmasın diyerekten.Neler yapıyoruz anlaticiiimm fırsat bulur bulmaz..



1 Temmuz 2015 Çarşamba

Sebzeli Tavuk Köfte (+18 ay)

   Hergün benzer şeyleri yemekten gına gelen çocuma sebzeli hindi yada tavuk köfte yapmaya karar verdim.Sebze yemeyen çocuklar içinde ideal aslında arada kaynayıp gidiyor:) Ama ben bu tarz bir şeyi başka bir şeye saklama olayından yana değilim,bilerek yemeli.Karşısında yiyen örnek gördükçe ve eğer tat hafızasının geliştiği ilk iki sene düzenli verilirse ayırt etmeyeceğini sanıyorum.(öyledir inşallahhhh) İştahsız çocuklara birşey demiyorum tabi ama anneninde biraz uğraşması lazım. "ayyy hiçbir şey yemiyor yok dayanamıcam döner söyleyim,neyse börek yaparım,köfte yese yeter.." diye düşünüp kolaya kaçmamak lazım.
  Oğlum üç dört gündür keyifsiz,yemek yemek istemiyor,sadece emiyor.Bu köfteden iki tane yedi baride accık rahatladı içimdeki klasik Türk anası:))) 
Gelelim köfteye tavuk yada hindi göğüs olabilir ama rondoda siz çekin,kasapta et çekilen yerden çekerler falan ıyykk..

Sebzeli Tavuk Köfte
300grm tavuk göğsü
Yrm kapya biber
Yrm kabak
1 kırmızı soğan
1 baby havuç
1 yumurta
1 su bardağı ekmek içi( tam buğday)
biraz maydanoz,kekik,taze çekilmiş karabiber
Sebzeleri ister rendeleyip isterseniz iyice kıyın.Rondodan geçirilmiş göğüs etiyle iyice yoğurup ceviz büyüklüğünde parçalar alın ve yassı şekil verin.Az zeytinyağlı tavada kızartın.

Ekmek içi olmadan yapıldığında kendisi bir diyet yemeğidir..Afiyet ossunn