29 Şubat 2016 Pazartesi

Kadın Kadının Kurdudur!

  Kadınlar gününde ki yazılar ve yorumları görünce şaşırdım kaldım."Çok saçmaymış kadın haklarını savunmak,eşit değilmişiz işte ne varmış,kızlar okuduğu için evlenemiyormuş,çalıştıkları için çocuk yapmak istemiyorlarmış"
Kadınlar arasında hep bir rekabet söz konusu zaten.Bu sosyal medya da daha da gözle görülür bir hal aldı!
  Sosyal medya hesabınızdan bir fotoğraf paylaşıyorsunuz; çocuğunuzun ayağında çorap olmamasından,altının hala bezli olmasına,nasıl çikolata verirsinden,bela okumaya varıncaya kadar neler neler.. Göbeğini gösteren videosunu koydu diye "inşallah çocuğun ölür edepsiz,hayasız.." diye bir anne adayına yorum yazılıyor hemde başka bir anne tarafından! Yemek paylaşsanız hemen bıd bıdd "bilmem nerde insanlar aç" diye başlıyorlar.Bunlar hep kadın çoğuda anne. Blogunuzda çocuğunuzun yüzünden uykusuz kaldığınızı yada yorgun olduğunuzu yazıyorsunuz ufuuuuu "anne olmasaydın" en iyi yorum oluyor.Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış.Sanki kendisi hiiiç uykusuz kalmamış,hiç yorulmamış gibi yada sanki anne olunca bunlardan hiç bahsetmemeli gibi bir yanılgıya düşmüşler. 
  "Yorgunum" tamam mı? Bu benim itirafım! Bir çocuğun hayatımda neleri değiştirebileceğini düşünürken fazla iyimsermişim.Ama bu onu sevmediğim yada anne olduğum için pişman olduğum anlamına gelmiyor.Oğlum şu hayattaki en kıymetli varlığım.Onu büyütürken çoğu yerde zorlanabiliyor ve buradan yaptıklarımızı işe yarayan,yaramayan yöntemleri yazıyor,paylaşıyoruz.Birbirimizle dertleşiyor hatta yol gösteriyoruz.Bu bir nimet.Benimle aynı yollardan geçen anneler olduğunu bilmek rahatlatıcı.
Ama bir anne bir kadın bunu elimden almayı kendine hak görebiliyor.(yelteniyor diyelim aslında çünkü direkt paylarım)Kendisi aynı şeyleri yaşadığı halde dürüst olup bunu kabul edemiyor.Neden mi? "Kötü anne" olmak istemiyor." Ben bunlar için vicdan azabı duymuyorum!!! Duymamalıyım zaten çünkü benim de bir hayatım var.Benim hayatım da sadece çocuğum yok ailem,eşim,arkadaşlarım,işim var.Mükemmeli aramıyorum,hatalarımdan ders çıkarmaya çalışıyorum.
   Toplumdaki saçını süpürge eden,fedakar,cefakar,şikayet etmeyen anne rolüne uyanlar "iyi anne" oluyor.Eğer kendini düşünen bir kadınsanız biraz da anneliğin olumsuz yönlerinden bahsediyorsanız vay halinize! Ne kötü bir annesiniz canıııım.
Dövmeli anne olmaz,çalışan anne ilgisizdir,sezaryenle doğuran doğal anne olamaz,organik yedirmeyen anne düşüncesizdir...
Özellikle dört konu var ki tam bir üstünlük yarışıdır.Biri diğerine hep açıklama yapmak zorunda hisseder.

Çalışan anne - Çalışmayan anne
Emziren anne - Emziremeyen anne
Normal doğum yapan anne - Sezaryen doğum yapan anne
Evli anne - Boşanmış (Bekar) anne

Hiçbiri bir diğerinden daha üstün değil! Hayat hepimize farklı seçenekler sunuyor.Her anne mutlu bir aile ister, kimsenin ilk tercihi boşanmak değildir.
Hangi anne bebeği emzirmek istemez ki? Ben inanıyorum ki hiç bir aile çocuğunun restaurantta yada markette kriz geçirmesinide istemez.Ama olur işte ve o zaman hemen yanınızdaki kişiye dönüp "terbiye verememiş çocuğuna" diyeceğinize yada o ailenin sesinizi duyabileceği şekilde eleştireceğinize,zor durumda ki o insanlara öldürücü bakışlar atacağınıza hiç bir şey yapmayıp işinize bakmayı denesenize! 
  Kadın dediğin bir başka kadına destek olmalıyken ayağını kaydırma derdinde.Kimse bana yok öyle bir şey demesin yemezler.Amiriniz kadınsa o mevkiye nasıl (!) geldiği konusunda hep bir dedikodu olur.Boşanan kadın için  "akıllı olsaydı kocasını elinde tutardı" denir.Çalışan anne "ilgisiz,vicdansız,nasıl bırakıyor küçücük çocuğu" olur.Kariyerinden çocuğu için vazgeçen yada ara veren "erkek egemenliğine girmiş,ahhh vahhh evde tüm gün boş oturuyor,çocuğuna kötü örnek oluyor,işe yaramaz" olur.Olur da olur işte..
Tecavüze uğrar "mini etek giymeseydi" olur..
Taciz edilir "o saatte dışarda işi neydi olur..
Aldatılır "kadın olsaydı da kocası başkasına bakmazdı" olur..
Dayak yer "çenesini tutsaydı" olur..

Babası öz kızını istismar ettiğinde ne olur peki ha?? Öğretmen öğrencisini incittiğinde? Vardır gerçi yine sizin gibilerin akıl yürütmeden uzak lafları.Büyük konuşmayın bu dünya  bir sınav her an herşey başınıza gelebilir! Bilmeden etmeden kimseyi yadırgamayın,fıs fıs köşelere çekip konuşmayın.Biriniz çıkında bir destek olun!
  Ülkemizde kadınların maruz kaldığı çoğu haksızlığın karşı tarafında "daha hırslı bir kadın" var genelde.Daha yolda karşıdan yaklaşan kadını süzmekle kalmaz "orası estetik,ayyy makyaj güzeli bunlar,o topukluyu hangi normal kadın giyer hııı hıııı.." yorumlarıyla devam ederiz.. Evet çoğumuz böyleyiz.
Çok doluyum çoook.O yazıları yorumları gördükçe beynim zonkluyor.Tanımadığım bir insana nasıl böyle bir düşmanlık besleyebilirim diye düşünüyorum,aklım almıyor.Bunca nefretin,öfkenin sebebi ne? Nasıl bir toplum olmuşuz biz? 
  Kadın kadının kurdudur evet ama bizim içimizde sadece karanlık yok,aydınlık var,hayat var! Birbirimize düşmeden önce kendimize gelmeli,kendimizi sevmeli,birbirimizi sevmeliyiz.Özgürlüğümüzü karşı cinsten talep eden pozisyonda değil onu doya doya yaşanlar olmalıyız.Birlikte daha güçlü olduğumuzu unutmayalım.
Ananem,annem,teyzem,kuzenim,arkadaşlarım,emekçi kadınlar hepinizi seviyorum..





Anne-Oğul Kadıköy'de Bir Gün

   Hava güzelken oğlumla Kadıköy'de vakit geçirmeyi çok seviyoruz.Beyaz Fırın dan kruvasanlarımızı alıyor elimizde yürüye yürüye yiyoruz.Ben yanıma o enfes kurabiyelerden de alıyorum tabi:) Sonra mağazalara bakaa bakaa (ki bu kısım sadece benim hoşuma gidiyor sanırım) tramvayın durağına kadar yürüyoruz.
Trenlerı çok sevdiği için bu da hoşuna gidiyor.Senelerdir yanından öylece geçip bir kere bile binmeyi düşünmediğim Nostaljik Tramvay'ın müdavimi olduk artık.İçeri girince burnunuza keskin bir kolonya kokusu gelebilir çünkü 70lik delikanlılar jilet gibi giyinip kolonyolarını sürmüş ve yerlerini çoktan almış oluyorlar:) Tamam bu mahallede nufusun yaş ortalaması zaten 75 falan ve sanırım bu tramvay bir çeşit sosyalleşme aracı:) Neyse biz iki tur atıyor sonra son durağında inip Moda Parkına geçiyoruz.
Parkın etrafı çevrili koşarak yola falan çıkamaz rahat oluyor insan.Zaten ara sokakta misss gibi deniz havasıda alıyorsunuz.Hemen yanında ayrıca minyatür basket ve futbol sahası var,topunuzu alıp giderseniz bayaa eğlenebilirsiniz.Bizim ki daha çok kumlarla oynamayı seviyor.İçimizi dışımızı birrr güzel kumla dolduruyor.
Salıncaklar parkın ucunda o yüzden içerde koşup dururken korkmuyorum.O ayrıntı genelde hep atlanır ve dip dibe konur ya oyuncaklar.
Hava güneşliyse Meşhur Ali Ustadan dondurmamızı alarak Moda Sahilde çocuğu çimlerede atıyoruz.
  Yiyecek-içecek alternatifi ise oldukça fazla bir yer Kadıköy.Bir gittiğimizde Tarihi İnegöl Köftecisinde yiyorsak,başka bir gün İskender İskenderoğlunda yiyoruz.Mercan da midye tava ve kokoreç benim favorim tabi ama çocuğa yedirmiyorum.Pizza,lazanya ve balık içinde gayet güzel alternatifler var.Farklı yerlerde yesin,cafelerde oturup kahve içebilelim istiyorum ve yavaş yavaş alışıyor gibi.Çok sıkılırsa zaten etrafıda rahatsız etmeye meraklı değilim hemen kalkıyoruz.Çocuğu ağlatmaktan hangi anne hoşlanır yada o kriz anını toplum içinde hangi anne yaşamak ister ki? Ama insanlar hemen yadırgayıp etiketliyorlar :( Çoook can sıkıcı bir durum.
  Buranın her daim kalabalık oluşuda minnakın hoşuna gidiyor,çeşit çeşit insan görüyor tabi.Durup durup sokak hayvanlarını seviyoruz,besliyoruz.Çiçekçileri inceliyor hatta bazen misss kokulu çiçeklerde alıyoruz.Hiç isimlerinide bilmem bu arada:) Ama eve girdiğinde heryeri saran tazecik bir koku oldu mu eve çiçek alındığı anlaşılıyor.Yeni bir vazo edinmeliyim.(kendime not) 
  Kitapçılara bakmadan da asla eve dönmeyiz.Özellikle uğradığım bir kaç yer var,dergilerimi gazetelerimi falan alıyorum.Türkiye İş Bankası YayınEvi ne ise mutlaka uğruyoruz.Çocuklar için minikte olsa bir bölümü var,raflardan kitapları seçip masaya oturup inceliyorlar.İceoğlan bu şekilde çok kitap aldı:) 
Yanii güzel havada koca bir günü burada gezerek,oynayarak ve yiyerek keyifle geçirebiliyoruz.Kadıköyün çok güzel parkları ve gezilecek çok yeri var biz anne oğul burayı çooook seviyoruz.

25 Şubat 2016 Perşembe

Frıedrich Dede :))

  Geçenlerde annem evdeki kütüphaneyi temizliyor diye kitapları yere indirmiş,tozlarını alarak raflara yerleştiriyor.Minnakın ilgisini çekmiş tabi hemen oturmuş başına "o neee" "bu nee" sorular soruyor,kitapları karıştırıyor.Derken şu kitabı görüp "aaa dedem" demiş ki ne alaka bilemedik..
Eşimin babasında bıyık var belki de o yüzden serbest çağrışım yaptı çocukta..ayy bilemedim. 
  Annem tabi hemen açıklama yapıyor "yok nenecim bak bu bir yazar,düşünür tamam mı?" "dede değil ismi Friedrich ok?".He annem he ne güzel anlattın:) İceoğlan da başladı "firederik dedeee firederik dedeee" demeye.Bir kitap daha vardı aralarda orda da görmüş sıpa tabi,ee birde abartlı bir dede-nene gülüşü eşliğinde hafızaya kazımış çocuk Nietzsche yi.
  Bugün yine bir kitapçıdayken tesadüfen Nietzsche kitabı gördü minnak ve gidip "aaa anne bak firederik dedee firederik dedee" dedi.Tam ben çocuğuma doğru gülerek yaklaşıyordum ki bir bağyan "ayy gerçekten çocunuza niçe mi okuyorsunuz?" dedi! "Bundan sana ne be kadın" demedim tabi sadece sırıtıp geçtim önünden ama o tatmin olmadı:) "kaç yaşında,konuşabiliyor mu,nerden tanıdı ki acaba ne ilginç..." diye devam etti.Bi baktım ki yanında ki kadına anlatıyor "ay çok acaip ama o yaşta çocuk niye biliyor ki nitçeyi" diye.Takıntılı mı ne? Kimbilir neler düşündü arkamızdan.Bende oğlumu tutup çıktım hemen ordan.
Ee be çocum ne bilsin tabi kadın senin firederiki nerden bildiğini:) 

20 Şubat 2016 Cumartesi

Canı Bile Sıkılamayan Çocuk

  İşte o benim çocuğum:( Aslında çoğu aile benzer sorundan muzdaripmiş.Oyun grupları,eğitici atölyeler,yüzme kursu,masal dinletisi,gym,müzik atölyeleri derken çocukları ordan oraya kadar meşgul ediyoruz ki.. Kreşte aktivite,evde ayrı bir etkinlik derken hep başkası tarafından oynatılmaya alışan çocuk kendi kendini eyleyemiyor.
Baya bayaa yalnız kalmaya tahamülleri yok hep bir oyun kurulmasını bekliyorlar.
Hal böyle olunca bende bir araştırdım,çocuğu odasında oturup kendi kendine oynayan annelere de sordum "naptınız arkadaş bu bebeler böle uysal maşşallahh" diye:) Aldığım cevaplar ve okuduklarımdan anladığım kadarıyla bu durumda da çocuğun karakteri çook önemli tabi birde çocuğa evde bakan kişinin tutumu.Ayy ben buldumcuk gibi ne istese yanındayım çocumun ee birde oyun oynamayı seviyorum,beraber koşuyoruz,dans ediyoruz,sahilde parkta kumları üstüme boca etsede gülüyorum sadece, hoşuma gidiyor oynamak amaa banada mola vakti lazım ve biz bu dengeyi tutturamıyoruz:( Öğlen uykusu süresi de azaldı hatta dışarı çıkmadığı günler yorulmadığı için uyumuyor bile.Bende o saatlerde dinlenmeye alışmışım tabi şimdi zombi gibiyim.
 Bahçeli evde oturabilecek durumumuz şuan yok ama allahtan artık bahçeli ofisimiz var:) Bakınız İceman nena ile bahçe süpürüyor.En azından haftada birgün,yazın daha çok burada vakit geçirebilecek.Belki bir köpüş bile evlat ediniriz ilerde kimbilir..
Eveeet görüldüğü üzere oyuncakları azaltılıp kendi haline bırakılan çocik ne yapıyor! Çöpe atılıcak diye ayırdığım koliyi getirmiş,üstünden araba kaydırıyor ve sayıyor.Çoğu yeni nesil ebeveynler bu tarz oyunları "boşu boşuna geçen vakit" olarak görsede ben hoşlandım.
  Sıkılmasın diye sürekli oyalamayla,oyuncaklara yada aktivitelere boğmayla aslında onlara iyilik yapmış olmuyoruz.
  Kendi çocukluğumu düşünüyorum da ister istemez, nasıl da şanslıymışız! Saatlerce sokakta arkadaşlarımız ile oyunlar oynardık.Tabiki kurslara yada çeşitli etkinliklere katılıyorduk ama yaşıtlarımız ile çok vakit geçiriyorduk.Ama şimdi apartman-rezidans çocuğu neslinin böyle bir imkanı yok.Hatta bu sebepten eve misafir gelince bile sevinir oldu çocuklar:) Büyük küçük fark etmez onlarla ilgilenecek birileri daha çıktı diye mutlu oluyorlar.Valla biz misafir geldiğinde "laf dinleme doooğru odaya" talimatına uyar gider odamızda oynar,oyalanırdık.Dayak falan da yoktu ama o disiplin,sınır bir şekilde sağlanmıştı.
Daha iyi ebeveynler olucaz diyen biz yeni nesil annelerde bir sorun var galiba.. Aman psikolojisi bozulmasın,şu pedegog böyle diyor,bu kitap şunu öneriyor,tv izletmeyim,organik besleyim,özgüven falan derken contaları yakmışız toptan.Yeni nesil çocukların suçu yok, yeni nesil ailelerin suçu var bunda.En çokta heryerde "çocuğumla şöööyle kaliteli vakit geçiriyor,haftanın her günü atölyelere götürüyorum" diyen hatta bunu gözümüze gözümüze sokan anneler de saolsun.Çocuğunla etkinlik yapamıyorsan kötü annesin işte o kadar! 
Yahu annem bile "çocukta özgüven eğitimi şöyle olurmuş,tuvalet eğitimi için şu foruma kaydoldum ben sende oku emi ne güzel", "renkleri şu etkinlik ile öğretelim" diye link atıyor:) Annem cağnım annem sana noldu böyle:)
  Ben bu anne-oğul yapışak ikiz durumumuza kendimce çözümler buldum.İki yaş sendromunu da atlattık mı tamam zaten:) Yok canıııım kesin başka bişiy çıkar dimi? Neyse umarım böyle devam eder.Oyuna daldığı sırada kapıdan pencereden gözlemlemiyorum."acıktın mı" diye oyununu bölmüyorum."ayyy o öyle yapılmaz" diye müdahele etmiyorum.Ayrıcaa artık "ay bi git be çocuum,hade bakim accık oyun oyna sen , "bak anne şimdi yemek yapıyor işi var ya bana yardım et yada odanda oyna ben işim bitince yanına gelicem", "anne biraz dinlensin Berkay da biraz annesiz kafa dinlesin" diyorum:) Ama verdiğim sözü mutlaka tutuyorum.Ee napim misafirim ile iki çift sohbet edemeyim,kocamla hiç konuşamayım mı? Bu yüzden pişikolojisi mi bozulucak? Yok artık!
Hem  "mikemmel insan" diye birşey yok illa ki bir iki sorunlu yanı olucak.Ne kadar az olursa o kadar iyi tabi.
  Yani artık sürekli oyalamaya çalışmıyorum.Arabanın içini oyuncak ile doldurmuyorum,yolu izlesin etrafı daha çok gözlemlesin diye.Evde bakıyorum sıkılınca biraz resim yapıyor,uçak uçuruyor,bebeklerini tuvalete götürüyor-besliyor falan..bi bakıyorum öylece yere uzanmış elinde iki tren bişiyler anlatıyor.
Okulda bize öğrettikleri  "sıkıntı çekmeyen sorun çözücü olamaz"  nasıl da doğruymuş.Girişimci insanlar,mücadeleci olanlar hayatta her istediği önüne hazır gelenlerden çıkmıyor! Bırakıyorum sıkılsın bundan sonra ayyy..





Kestaneli Çocuk Keki

  Elimde bayaa kestane olunca kurtlanmasınlar diye haşlayıp sakladım.Haşlanmış kestaneli tarifler buluyorum şimdi:)) C vitamini açısından zengin ve bağışıklık sistemini güçlendirici bu besinin saymakla bitmek faydalarını buradan okuyabilirsiniz.



"Kestaneli Muffin"

1 su bardağı haşlanmış kestane (rondodan geçirilmiş)
1 tatlı kaşığı ruşeym
1 tatlı kalığı keçiboynuzu unu
1 yumurta
2 adet suda bekletilip kabuğu soyulmuş hurma (şeker niyetine)
Yrm çay bardağı günlük süt
1 yk tereyağ
1 çay kaşığı kabartma tozu (isteğe bağlı)
Yrm portakal kabuğu rendesi
Ve yrm portakalın suyu
Aldığı kadar tam buğday unu

Hepsini iyice çırpıp muffin kaplarına koydum.5 tane çıktı.Fazla akışkan olmayan bir hamur olmuyor.Ayrıca çok kabarmıyacağı içinde kalıpları yarıdan fazla doldurabilirsiniz.Pişerken başında bekledim bu tarz şeyleri yakabiliyorum çünkü:)) 180 de 35dk kdr sorunsuz şekilde pişti.Soğuduktan sonra tattım meyve püreli kekler gibi değil daha güzel.Tahminimden iyi çıktı açıkcası.
Benim minnak ve kuzenleri hepsini çayla beraber yedi.Ben şok🙈😆 


19 Şubat 2016 Cuma

Jillian Michaels 30 Day Shred İle Forma Girmek

   Malum yaz geliyor hazırlık yapmak lazım.Kilomdan şikayetim yok aslında sadece sıkılaşmak istiyorum ve size tavsiye edeceğim egzersiz programı hem kilo verdiriyor hemde kaslarınızı eritmiyor.

Buradan videolarını izleyebilir başka programlarada göz atabilirsiniz.

Minnakı bırakabileceğim bir yer olmadığından spor salonuna gidemiyorsam evde çalışırım bende napim.Zaten işleride takip etmeye çalışıyorum o da vaktimi alıyor.Boğazımada hakim olamadığım gerçeği var:( Liste böyle uzayıp giderken göbeğimde jölemsi bir kıvam almış bile.Vallahi aynada kendimden utandım:( Diyet bana göre değil anacım yemeği doymak için değil zevk için yiyorum ben.Hafta içi daha sağlıklı besleniyorum ama haftasonu börekler,mantılar,pastalar,tatlılar ufuuuu..
 
 Jillianın egzersizleri o kadar işe yarıyor ki diyetle desteklemediğim halde vucudum şekillendi,sıkılaştı hatta 2 kilo bile verdim!
Ağırlıksız çalışmama rağmen kollarım ve sırtım şekillenmeye başladı bile.Bir daha başlarken 2 kiloluk ağırlıklar ile çalışıcam.
Yalnız 30 gün aralıksız yapılması lazım.Ayrıca çalışma süresi zaten kısa 25 dk civarı.Ara vermemeniz gerekiyor ki amaç kısa sürede vücudu ateşlemek.Aa birde türkçe dublajlı hali iyi değil ben her sabah youtobe den orjinaliyle beraber çalışıyorum.Kadına yok yere gestapo demiyorlar.İyice gaza getiriyor ve motive ediyor.Çok hırslı bulanlar var ve evet öyle.Bu kadın eski bir obez arkadaşlar! O halden bugünkü konumuna gelebilmek için o hırs gerekli.
Level 1,2,3 şeklinde zorluk seviyesi giderek artıyor.Başlangıç seviyesindeki hareketler bile zorlayıcı olabilir.Diğer egzersiz videolarına göre sakatlanma riski de daha yüksek, sonuçta yanınızda bir atrenör yok.Eğer önceden ufakta olsa bir spor geçmişiniz yoksa başlamadan önce bir süre ufak antremanlar yapın.İlk başladığınızdan sonra bir iki gün heryeriniz ağrıyabilir bu normal ama bırakırsanız yine hamlaşıyorsunuz.Egzersizler ardarda ve çok hızlı geçiyor ve hep zorlayıcı hareketler var o yüzden DİKKAT! Zaten doktorunuza danışmadan bulaşmayın bile kalp,tansiyon hastalarına önerilmiyor.
  Vay anasını be buralarımda da ter bezi mi varmış dedirtiyor.Antreman bittiğinde resmen su içinde kalıyorsunuz.Kulağımda hala bu deli kadının sesi var "burnn burnn".. Çok hımbıllaşmışım be şu hale bak her yanım ayrı ağrıyo çılgın kadın diye sesleniyorum, cağnıım Jillianımda bana "harika bir iş çıkardın aferinn,kendini jean alışverişinde düşün bir,hadi yarın görüşürüz" diyor.Hadi sıkıysa yarın yapma:) Banyodan çıkınca kendime bir bakıyorumda valla toplanmış kolum bacağım be.Karnım bile bi düzelmiş yani.Etraftan zayıfladın mı sen yorumlarıda geliyor.İlk başladığım gün,15.gün ve 30.gün fotoğraflarını yan yana koyunca anladım! (Ben kendi fotolarımı paylaşmıyorum ama googledan yazın bakın, 1-30gün lük değişim fotolarını nasıl gaza geliyorsunuz)
Sıkılaşmışım ben halooooo işe yarıyor.Saol Jillian,seni deli kadın ve tabiki aferim bana her gün zevkle,bıkmadan bitirdim programı.Deneyin,pes etmeyin!
Bir hafta dinleneyim de Killer Abs programı var 6 haftalık,antreman süreside daha uzun onu denemek istiyorum.
Bu göbek gidecek arkadaş!


14 Şubat 2016 Pazar

Oğlumla Bıdı Bıdısal Sohbetler:)

  Minnak oğlanın hiç susmayan bir annesi aynı oranda hiç durmadan konuşan(sadece iş için tabi onun dışında çook az konuşur) bir babası var.Kendiyle doğduğundan beri çok seviyeli bir birlikteliğimiz var hiç agucu gugucuk olayına girmedik.Ananesi ve dedeside aynı şekilde konuştular.Hatta onlar bu işi daha bile ciddiye aldılar diyebiliriz:) Babasının eksik kalan yerlerini tamamlamayı gizligörev edindiler sanırım.Ben sürekli kitap okudum,tüm vucudum ve mimiklerimle betimleyerek masallar anlattım.Bu işte giderek uzmanlaşıyorum.Her ne iş yapıyorsam o anda neler olduğundan bahsettim.
  Gelelim minnakın bizimle olan ilişkisine.En baştan beri sürekli gözlem içinde,meraklı meraklı etrafı inceledi.Mını gıdı bıdı bıdı sürekliiiii birşeyler anlattı.Hatta 4.ayından sonra hiç susmadı bile diyebiliriz:) Daha sonra işaret diliyle pekala istediği herşeyi anlatabilecek düzeye geldi. Anne,baba,dede,nene,al,ver,git,mama,meme gayet anlaşılır kullanmaya başladı.20.ay civarı daha da çok şey söyleyebiliyordu.Tabi yaşıtı olan kız arkadaşı bayaa bayaa konuşurken ve bizim oğlandan 3 ay büyük bir erkek çocuğu pek konuşamıyorken birileriyle kıyaslamak pek mümkün değil:) Kıyaslama lafı yanlış anlaşılmasın tabi bu bir yarış değil ki beni bilen bilir akışına bırakıp fazla zorlamam.Ama iki yaş sendromuyla beraber derdini tam anlatamamak minnakı daha da öfkelendiriyor.Yani acaba gelişimi mi yavaş yada bir anda mı açılıcak kestiremiyorum.Doktora danıştığımda şuan için normal olduğunu söyledi.
  25.ayında olduğumuz şu dönemde gayet net "ambulans" diyebiliyor ama bir "anne su ver,susadım, su" demiyor.Ağzının içini parnağıyla gösterip su istediğini anlatıyor.Valla neler denedik hatta baya uzun süre vermedim bile, ozamanda kendi işini kendi halletti ve damacanaya son kuvvet basıp hem bardağını doldurdu hem yerleri ıslattı.Üzülsem mi sevinsem mi pek bilemedim.. 
Bazı şeyleri ifade ediş şekli çoook tatlı.Düzeltme yapmadan sadece doğrusunu tekrarlayarak söylüyorum.Mesela "pembe topu verir misin oğlum" dediğimde o "membee" diyor,bende "evet pembee" gibi.
Rakamları 0-10 arası öğrendi.Türkçe ve ingilizce sırayla-karışık söylendiğinde gösterebiliyor.İngilizce 5 e kadar düzgün sayıyor.Yalnız türkçe hiç söylemiyor:( Hayvanların isimlerini de biliyor tucan ı dahil:) Söylediğimde gösteriyor falan ama hiç isimlerini söylemiyor,çıkardıkları sesleri taklit ediyor.Neden bilemiyorum bilen varsa söyleyiversin..

  Haftaya bir kreşle görüşmeye gidicem bir oyun grubu için.Artık daha çok yaşıtlarıyla sosyalleşebilsin hep büyüklerin yanında kaldı son zamanlarda.


Şimdii buraya not düşeyim de unutmayım bu sevimli hallerini.


ATAMM :Ataturkun resmını gordüğünde verdiği çoşkulu tepki.
İtfaiye: nanii nanii
Polis arabası: datt datt (hakikaten öyle ses çıkarıyorlar ama)
Otakal: hoşçakal
Membe: pembe diyor sersem:)
Papapata: papatya çayı
App: elma (türkçesini biliyor ama söylemiyor)
Dagay dagay: tablet (hiç anlamıyoruz o nerden çıktı)
Daze: teyze
Manana: muz
Bidaneda: bir tane daha
Baba dinneniyoyo: babası dinleniyormuş
Men geldi: ben geldim
Buzaa: uzay (arkadaşı)
Ninder: kinder (babası saolsun offf)
Bus: otobüs
Şşşşt dede uyuyuyo: dedesi uyuyomuş ama bunu söyledikten sonra elindeki bir şeyle kafasına vurduğuda oluyor tabi:))))
Tiyen neyede: tren nerede
Tiyen domas: tren thomas
Adiii adiiii: hadii hadii


"Mıdime" var birde ne olduğunu herkes çok merak ediyor pek bir gizemli:) Konuştuğunda hepimiz onun ne olduğunu soruciiz.



9 Şubat 2016 Salı

Tahinli Krep

  Ek gıdaya ilk başladığından beri hiç haşlanmış yumurta yemeyen oğluma bu şekilde yumurta yedirme alternatifleri buluyorum.Krepler,pancakeler bazende omlet.Yumurtalı ekmek ve yağda yumurta da çok severdi sanırım sonra bıktı.Artık favorimiz bu krepler ve pancakeler:)
Bol bol çeşitlendirmeye çalışıyorum bende.


Tahin müthiş bir kalsiyum deposudur. Çocuklarımızın güçlü kemiklere sahip olması için gerekli olan kalsiyumun dışında B1 vitamini, magnezyum, çinko, lif, fosfor ve demir de bulunur içinde.
Alerjen bir besin olduğu için tüketilirken çok dikkat edilmesi gerekir!
Bağırsaklarda ve mide de biriken gazı söktürür.İdrar söktürür,enerji verir ve soğuk algınlığına da iyi gelir.

Tahinli Krep
1 yumurta
1 tatlı kaşığı ruşeym
1 tatlı kaşığından biraz az tahin 
1 tatlı kaşığı badem unu
1 yemek kaşığı tam buğday unu
2 yemek kaşığı süt

Hepsini çırpıp az tereyağlı tavada ters düz ediyorum.Yumuşacık çiğnemesi kolay bir kahvaltılık oluyor.Çocuğunuz seviyorsa çay kaşığının ucuyla tarçında eklenebilir.
1 dövülmüş ceviz içide eklenebilir ama ben koymuyorum çünkü zaten gün içinde yiyor.

Minnaklara afiyet olsun..

7 Şubat 2016 Pazar

Avakadolu Çocuk Tarifleri

Avakadoooo ; bir muhteşem meyve!
Bir insanın yaşaması için gerekli olan tüm değerli besin maddelerini içeriyor.Üstelik 6.ayından itibaren çocuğunuzun menüsünde yer alabilir.
İçeriğinde bulunan protein, mineral ve vitaminler küçük çocukların&hamile bayanların dengeli ve sağlıklı beslenmelerinde oldukça gerekli olan maddelerdir. 
Avakado,vücudun karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında düzenleyici görevi üstlenir.
Avakadonun yağı bebeklerin sinir sistemi ve beyin gelişimleri için mükemmel bir gıdadır! En güzelide dinçlik verir ve uyuşukluğu atar.

Avakadoyu muz yada yoğurtla ezip karıştırmak en klasikleri herhalde.Ben bazen smoothielerimde de kullanıyorum.Çocuk içinse vakit oldukça yeni tarifler deniyorum.İşe yarayanları da buralardan paylaşıyorum ki belki başka bir annenin daha işine yarar diye..

Karman Çorman Salata:))
Yarım avakado
Yarım limon suyu
1 çay bard. haşlanmış yeşil mercimek
Yarım rendelenmiş havuç
İki y.k haşlanmış makarna
Tuz,zeytinyağ

Avakadoyu küp kesip, tüm malzemeleri harmanlıyoruz.Aslında içine ceviz bile atılabilir.


Avakadolu Omlet
İki çırpılmış yumurta
Çeyrek avakado ezmesi
İnce kıyılmış maydanoz
Tuz,karabiber
1 tatlı kaşığı ruşeym

Malzemeleri karıştırıp az tereyağda pişirdim.Ama ben arasına biraz kaşar rendeleyip yarısını kapadım daha yumuşak oldu.


Avakadolu Makarna
Klasik avakodo ezmesi olan sarımsak,tuz,zeytinyağ ile haşlanmış makarnanın buluşması:) Ama üzerine parmesan rendeliyorum ve taze karabiber çekiyorum.
Hatta şu taze karabiberi yumurtaya,yemeğe her önüme gelen şeye ekliyorum ben:)))

Affiyet ossun minnaklara


6 Şubat 2016 Cumartesi

İnşaat Temalı DoğumGünü Baskıları

  İnşaat temalı doğum günü baskılarını vermeye devam:)) Ayy çok tatlılar.Ben çoğunda değişiklik yaptım tabi ve daha kendim el işiyle yaptığım bir sürü tabela,photo booth ve süste oldu.
Bu görsellerin hepsi tabikide Pinterestten:) 

















1 Şubat 2016 Pazartesi

İnşaat Temalı Doğum Günü Bannerı

  Oğluşun doğum günüsüne kullandığım süslerden bazılarını paylaşmayı unutmuşum.Bunları pinteressten bulmuştum.Ofsette 50*70 ölçülerde bastırıp yuvarlak kestim.Turuncu zeminli kartona yapıştırdım ve siyah kurdela ile iplere geçirdim.. Orjinal sitesi ise; howtonestforless.com





Eyvah! Çocuğumun Ateşi Var

  Geçen günlerde baya zorlandığımız bir dönem geçirdik.4 gün oğlumun ateşi defalarca 40 dereceyi buldu.Ve bu süreçte çocuğuma ilaç verdiğim için beni eleştirebilme hakkını kendinde bulan densizler oldu!
  İce bebekken (şimdi çok büyüdü çünkü ya) bronşit oldu ve o zaman yaşadıklarımızı allah bir daha yaşatmasın:( Evet ilaç neredeyse hiç kullanmam.Ama ilaç yada aşı kullanımına karşı değilim."Gereksiz ilaç kullanımına" karşıyım!!! Ateş ve ishal konularında her zaman dikkatli davranırım.Çok ciddi sonuçları olabiliyor çünkü.Yavruların hayatını kaybetmesine,havale geçirmesine sebep olur.Birkaç sene önce çok yakınımda birinin başına da gelmişti maalesef:(
(dedesi geçmiş olsuna geldi minnak üstünde uyudu)

  İlk gece çocuk ciyak ciyak ağlayarak kalktı,ateşten kavruluyordu.Yatmadan önce ise hiç birşeyi yoktu.Önce doğal yollardan müdahele ettik.Kalp atışları hızlı,nefes alıp verişi hızlı,yarı baygın yatıyor.Panik yok çünkü doktorlar ateşi seviyor.Ateş vucudun hastalık ile mücadele ettiğini gösteriyormuş ya! Ateş ölçerimiz kulaktan ölçüm yaptığı için yataktan kalktıktan 10dk kadar sonra ölçüm yaptık.39.8! Hemen üstünü soyduk,bol bir atlet ve ince çorap ile bıraktık.Bol bol sıvı verdik.Odayı havalandırdık ve serin tuttuk.Doktoru aradık ılık duş aldırın dedi.Soğuk değil,ılık!
Duştan sonra rahatladı tabi ama yinede nöbette bekledik.Sabah 40 ı bulunca hemen doktora gittik.Ateş çok yüksek,vücut başa çıkamazsa sonuç daha kötü olabilir,ateş düşürücü vericez hemen dedi.Dilinde "beyaz çilek" olmuş,boll boll sıvı verin dedi.Halbuki süreklide sıvı veriyordum.
  Gün boyu ıhlamur,su,taze sıkılmış meyve suyu verdik.Rahat ettirdik.Ateş düşürücü şurubu doktorun tavsiye ettiği ölçüde ve saat aralığında kullandık.Akşam tekrar 39.7 oldu.Ertesi gün yine iki defa 39.8 i buldu:(( Nedeni belli değil! Diş çıkarmıyor,ishal yada kusma yok,iştahsızlık biraz var tabi,kulakta birşey yok,idrar yollarında sorun yok..yok..yok..offf.
Uykuda yok tabi.
"Çocuk havale geçirir ateş düşürücüyle antibiyotik ver" diye,hiç bir bilimsel dayanağı&tecrübesi olmadan akıl verenler oldu.Oysa ateş düşükken de havale geçirilebilir! 
  Doktorumuzun dediklerini aynen aktarıyorum; "ateşin yüksekliğinden ziyade önemli olan, çocuğun genel durumudur.Yiyip içiyor,oyun oynuyor,uyuyabiliyor ve aktif ise,göğsünde de hırıltı yok ise,korkmaya gerek yok." Bizim oğlanda bunların hiçbiri yoktu çok şükür.Sadece yüksek ateş vardı.Doktorumuz antibiyotik kullanmak istemedi,ateş düşürücüyü kullandık.Söylediklerini yaptık.4 gün sonra normale döndük:( Biraz kilo verdi ve uyku düzeni bozuldu tabi ama onun iyiliği dışında, hiçbirşey umurumda olmadı.

Amaaa önceden havale geçirmiş çocuk ise, kusma-ishal varsa,yutkunma zorluğu varsa,nefes almada zorluk,sürekli uyku hali,yemek yemek istememe,bilinç değişikliği,ensesinde sertlik,dokunulduğunda inleme varsa ACİLEN doktora başvurulmalı!!! 

Ateş : 38.0-39.4 yüksek ateş
          39.4-40.5 hayati tehlike

Bazı sitelerde ve forumlarda annelerin yazılarının görünce şok oluyorum."acillllll yardım çocuğumun ateşi var kızlarrr naapmalıyım?" Yok bir allahın kuluda demiyor ki arkadaş doktora gitsene! Herkes akıl veriyor "bilmemneyle yıka,onu bunu içir.." Ücretsizde size telefonda söylüyorlar ne yapacağınızı zaten.Birine iyi gelen sizede iyi gelecek diye bir şey yok ki.Bunları okuyup uygulayıp 3 aylık bebeği yoğun bakımda olan bir annenin haberini okudum:(( Sağlık çalışanları ilk danışılacak adres olmalı lütfennnn.

Ateş durumunda doktorumuzun önerisi;

• Antibiyotikler ateş düşürücü olarak kullanılmamalı.Asla doktora danışmadan kullanılmamalı!!!
• Ateş düşürücüler sık aralıklar ile kullanılmamalı.
• Alkol yada sirke ile vücut silinmemeli!!!
• Asla soğuk duş aldırılmamalı.Duş alınan su ılık olmalı.Çocuğun başından aşağıya su dökülmemeli.Titrediği anda ince havluya sarıp çıkarmalı.
• Her ateşte, ateş düşürücü verilmemeli.
• Uyuyan çocuk uyandırılıp, ateş düşürücü verilmesi iyi değil.
• Islak bez kullanırken su soğuk olur ise,vücudun titremesine ve ateşin artmasına bile sebep olabilir!Su ILIK olmalı.
• Bol sıvı tüketilmeli. 
• Göğüs hırıltısı olup olmadığına dikkat edilmeli.

Başınıza gelmeden önce doktorunuzdan kontrol sırasında falan bu durumda neler yapabileceğinizi öğrenin ki sonrasında panik olmayın.



***Hastalık halinde ve ilaç kullanımında,muhakkak doktorunuza danışınız!!! Benim yazdıklarım benim ailem için uyguladığım yöntemlerdir ve tavsiye niteliğindedir!