18 Eylül 2018 Salı

Bir Ebeveynlik Sınavı: Oyuncak Kavgası


   Bu hafta sonu uzun süredir komşumuz ve aile dostumuz olan arkadaşımın oğlunun doğum gününe katıldık. İki çocuğundan küçük olanın Berkay ile arasında 1,5 yaş var.Pek anlaşabildikleri söylenemez çünkü tarzları çok farklı.Çok tatlı ve kafa bir çocuk ama tablet ve Ps4 oynamaya bayılan ve günde en fazla 15 kelime kurarak hayatını geçirebilen bir yaşıtıyla bizimkinin ortak paydada buluşması zor oluyor. Gidip gelip onunla konuşmaya çalışıyor "bak lütfen gel oynayalım istersen arabalarla değil başka bir şey oynayalım,gizli ajan falan olalım,yakalamaca da olur ,bowling de olur" dese de çocuğu ikna edemiyor o her seferinde bağırıp,vurarak karşılık veriyordu,sadece bizimkine değil diğer çocuklara da. Eee büyük olanlarda odalarında istemiyor haliyle kovalıyorlar küçükleri, oraya da kendini aldırmak için uğraştı..baktı olmadı geldi salonda bizler konuşurken yanımızda oturdu tek başına oynadı. Ama yinede arada bana dese de ben yanında içeri gitmedim arkadaşım dayanamadı oğluna anlatmaya çalıştı "bak beraber oynayın, arkadaşın senin için geldi" diye ama yok 5 dk oynasalar bizimki 6.dk koşarak yanımıza geldi:) Hayır yılmıyor da çocuk! Bakıyorum bir ara yine gidiyor anlatmaya çalışıyor. Çektim yanıma "bak bazı insanlarla konuşarak anlaşamazsın mizaçları bu,hem sana göre oyunlar yok orada boş ver" dedim sanırım birinin annesi alındı ama onun çocuğu orta sona gittiği için bence alınılacak zaman geçmiş ,küçük çocuklara nasıl davranması gerektiğini öğrenecek yaştaydı.Neyse bizimki bir ara sinirlendi geri geldi,sonra sıkıldı yine gitti konuşmaya çalıştı ev sahibini taktı koluna çocukları ikna etsin diye yok yok. Şimdi sorun onların almamaları değil benim sıpanın bu kadar ısrarcı oluşu.Tamam bir süre kendi kendine oynuyor falan ama yinede bir ikna çalışması içinde,elinden oyuncağı alındığında geri çekemiyor biri ona vurduğunda sadece bakıyor hey Allahım vurma ama kız,itekle mesela üstüne üstüne gelmesin diye, niye bakıyorsun saf saf çocuğum? Mizacı bu ok şiddetten hoşlanmıyor anladım hatta çok yüksek sesli tartışmalardan da rahatsız olur uyarır bizi hemen ama hadi şimdi benim yanıma kaçıyor, biliyor ki benim yanımdayken bir şey yapamazlar ama yarın öbür gün okulda ne olacak? Deneme yanılma yöntemiyle,başarı ve başarısızlıkla kendi mücadele etmeli her şeyi ben öğretmemeliyim diye düşünüyorum ki zaten görüldüğü üzere öğretemiyorum da..ama işte ne olacak böyle? 

  Geçen gün diş hekiminin bekleme salonunda oyuncaklarla oynuyor yaşıtı bir çocuk geldi bir anda bağırarak bizimkinin elindeki oyun konsolunu "ben oynucammmm bu benimmmm" diyerek çekti. Berkay öyle bakakaldı ve "çok ayıp" dedi.Bravo evladım ayıp tabi ama vermesene elindekini. Bende bir olgun insanım ki sorma (çocuğumun gözleri doldu ama) arkadan bağlantı kablosunu çektim diğeride oynayamadı. Oynayamayınca çocuğun içinden bir bambaşka biri çıktı, bağırıp çağırmaya başladı babası da gelip "bugün çok uslu durdun oğluşum o yüzden sana minik bir sürprizim var" dedi!!! Hımmm. 
Bazen okul bahçelerinin önlerinden geçerken o adam öldürülüyor gibi çıkan sesleri,çığlıkları falan duyunca düşünüyorum "biz böyle miydik ki?"
  Şimdi Berkay'ın okulunda gerçekten veli/çocuk profili biraz farklı. Ama ilkokulda böyle minik bir grup olmayacak, orada orman kanunları geçerli. Çocum sen orada nasıl hayatta kalacaksın? Sen baş etsen ben seni düşünüp durmaktan nasıl vazgeçeceğim? 
  Arkadaş ortamımdaki insanlar benim gibi aşırı müdahaleci değiller o yüzden bu ortamlarda çocuklar bir oyuncak için birbirlerini yerken bizler eğer vurma vs olmazsa karışmıyoruz ama işte böyle doğum günleri,partiler yada başka ortamlarda sorun oluyor. Bazı anneler gelip senin çocuğuna dokunabiliyor bile! Geçen sene Göztepe parkında çocuğun topunu alıp bakmış diye bir kadın yine kendi çocuğu kadar küçük bir çocuğun elinden topu çekip alıp,çocuğa gözlerini beletti "benim oğluma yaklaşma!" dedi. Ayyy en korktuğum ikinci ebeveyn tarzı. İlki okulda şu aşırı akademik baskı yapan, whatsapp gruplarından "benim ki bunu yaptı sizde durum nasıl" diyenler.. Neyse bence bu tarz şeylere anne/babaların karışması tuhaf. Benim yaptığımda iyi değil tabi çünkü aman biri vurur falan diye genelde yakınlarındayım, ilgisiz gibi duruyorum ama yinede gözetlediğimin farkında. Tabi şunu söylemeden geçemeyeceğim bu endişeye çocuğum erkek ve "aman erkek şöyle olur,böyle yapmalı" diye düşmedim erkek,kız fark etmez biraz cazgır olmalı değil mi? Yani sadece zarar verici ortamda hala kendini kabul ettirmeye çalışmasada yeter.Offf ya..

  Ben bu huydan nasıl vazgeçebilirim yada çocuğuma kendini korumayı nasıl öğretebilirim. Daha doğrusu bu öğretilebilen bir şey mi? Hayata karşı uyanık olma ve bu hak savunma aynı kapıya çıkıyor mu? Ben niye her şeyi dert ediyorum? Tamam geldi yine sonbahar ondan diyelim geçelim:)





















3 yorum:

  1. Ay yine pişti olacakmışız ama ben yazıp da taslaklarda bekletiyorum.. Zor bir konu bu malesef. Şimdi kültürel sorunlar da var, bizimki daha "tuttuğunu koparsın, hakkını yedirmesin"li çünkü malesef insanların sisteme güveni yok, hakkın devamlı yenme haline. O nedenle ona göre çocuk yetiştiriyorlar yani etik bilinci yerine hayatta kalma bilinci daha.. Ben senin Ice'ı çok doğru "insan gibi" yetiştirdiğini düşünüyorum..
    Maya da onun gibi devamlı "hadi oynayalım mı, bak, gel, hadi" falan çok kullanan bir çocuk (tabii o ilk çekingenlik saati geçtikten sonra) ve bazen izliyorum sanki yanındaki çocuk "üf yeter çok konuşuyorsun çok ısrarcısın" diyecek gibi geliyor korkuyorum ama olmuyor öyle bişey yani ben kendi kendime "dominant" insanlardan hoşlanmadığım için senaryo yazmışım.. Yani aslında çocuklara hiç karışmasak belki onlar aralarında halledecek, mesela siz orda olmasanız belki o da diğer çocukla ısrarla oynamak istemeyecek, kendine başka bir şey bulacak ama siz ordasınız diye belki "oynamam lazım" diye düşünmüş olabilir, çocuklar çok enteresan tipler.. Yani normalde sen yokken çok farklı bir sosyalleşme içinde olabilir. Zaten Ice baya iyi konuşan derdini açan bir çocuk sana, eminim böyle sosyal bir yara alsa hemen olayı açar irdeler yani..
    Annelerin çocuk ilişkilerine katılmaları ve kendi çocuğunu herkesten daha önemli görmeleri katlanılamaz bir hal.. Sanarsın bu anneler hakikaten çocuklarını öyle seviyor sayıyor ki hep böyle evde de canım paşam bitanem modu hakim, tam tersine dışarda koruyor, aşırı sıcak ilgi gösteriyor ama içerde genelde "git başımdan" mode on.. Malesef..

    YanıtlaSil
  2. Ay dağılmışım, yani son cümledeki soruna atfen.. Sanırım bazı şeyler konuşarak, okuyarak falan değil de yaşanarak öğreniliyor, ev ve okuldaki ilişkilerle.. Biraz ağzın yanarak.. Üzülüyorum ben de onun naifliğine ama hepimiz öyleydik, hayattayız.. Allah iyilerle karşılaştırsın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benzer dönemlerde aynı şeyleri düşünme konusunda çok pişti oluyoruz değil mi?Ben seviniyorum bu duruma çünkü bakış açım genişliyor. Öbür konuda bakıyorum mesela çoğu konuda uyanık davranabiliyor hemen ohh diyorum tamam açılıyor çocuk sonra bir bakıyorum yine çekilmiş.Kavgacı bir tip olsun zaten istemiyorum ama elinden bir şeyi çekip alındığında o gördüğüm surat beni mafediyor tabi yinede gidip karışmıyorum.Ama çoğu annenin karıştığını görünce diyorum acaba çocuğum "annem beni neden onlar gibi korumuyor" diye düşünür mü? Kısır döngü gibi gerçekten.Ama dediğin gibi sonuçta biz oradayız ve sürekli çocuklar hakkında vs konuşuyoruz sanırım oda onu etkilemiş olabilir,ben o açıdan düşünmemiştim. Aminn inşallah karşılarına güzel yürekli insanlar çıkarsın.

      Sil